Hacıbektaş Veli'nin Ölümü Üzerine

ÖLÜMÜ ÜZERİNE


Hacı Bektaş Veli’nin doğum tarihinde olduğu gibi ölüm tarihinde de görüş ayrılıkları vardır. Bektaşi kaynakları onun 1337-38 yılında öldüğünü söylerlerse de bu tarih, tarihî gerçeklerle bağdaşmamaktadır.

Onun ölüm tarihi olarak en çok kabul gören tarih 1270-71 tarihidir. Bu konuda Abdülbâki Gölpınarlı şöyle

söylüyor “Ankara Kütüphanesine Hacıbektaş’tan gelen kitaplar arasında no.132 A.I’de kayıtlı, Kaygusuz Abdal’ın hurufa ait bir risalesi ile Abdal Musa’nın “Pend ve Nasihat-nâme” adını taşıyan kısacık bir risalesini ihtiva eden ve ilk risalesinin sonundaki kayda göre 1291 ramazanının on ikisinde (1875) Sivas’ta sureti çıkarılan mecmuanın baş tarafında “Hazine-i celile’den şeref vürud eden tomar-ı kebir’de muharrer olduğu üzere tarih-i vilâdet-i şerifleri H.606 (1209-10) olarak, müddet-i ömr-i şerifleri 63 olmağla H.606 (1270-71) senesi vefat-ı şerifleri muharrer olduğundan iş bu mahalle tahrir olundu” diyor.

Babalı ayaklanması denilen 1240 isyanından üç yıl sonra, Moğol ordusu doğudan Anadolu’ya girdi. Erzincan yakınlarındaki Kösedağı bölgesinde yapılan savaşı Selçuklular yitirdiler. Fakat, kısa bir süre sonra yenenlerle yenilenler anlaştılar, Anadolu’yu birlikte yönetmeye, birlikte yağmalamaya başladılar. Anadolu için tam bir kargaşa ve yıkım dönemi başlamıştı.

Hünkâr Hacı Bektaş’ın 13. Yüzyıl’da, işte böyle bir kargaşa ortamında yaşadığı kesindir. Bunun için şu kanıtlar verilebilir :

1. Hacı Bektaş Veli, 1273 tarihinde öldüğü kesin olan Mevlana Celalettin Rumi ile çağdaştır. Bu çağdaşlığı, Mevlevi kaynakları ortaya koymaktadır. Bunlardan Ariflerin Menkıbeleri adlı Ahmet Eflaki’nin kitabı, düşmanca bir tavırla bile olsa, Hacı Bektaş Veli hakkında ilginç bilgiler verir. 1319 yılında yazılmaya başlanan bu Mevlevi kitabında, Hacı Bektaş’ın Mevlana ile çağdaş olduğu ortaya çıkar.

2. Hacı Bektaş Veli, 1263-1264 tarihlerinde Anadolu’dan Kırım’a geçen Alevi Türkmenlerin başında bulunan Sarı Saltuk’un da mürşididir. Hacı Bektaş’ın 1282’den sonra ölen Saru Saltuk’tan daha büyük veya onunla yaşdaş olması normal sayılmalıdır.

3. Hacı Bektaş; Taptuk Emre’nin Taptuk Emre de Yunus Emre’nin mürşididir. Yunus Emre’nin 1320 civarında öldüğünü biliyoruz. Yunus Emre’nin manevi gıdasını veren de Hacı Bektaş’tır. Öyleyse, Büyük Pir’in, Yunus Emre’den önce Hakka yürüdüğünü söylemek yanlış olmaz.

4. Hacı Bektaş Vilayetnamesi’nde, Hacı Bektaş’a karşı çıkan ve onun duvarı yürüttüğünü görünce teslim olan Seyyit Mahmud-i Hayrani de 1267-1268 tarihlerinde ölmüştür. Nureddin bin Caca da yine bu yüzyılda yaşamış olup, Vilayetname’de adı geçen önemli kişilerden birisidir.

5. Tapduk Emre’nin mürşidi gibi görünen hakkında net bilgiler bulunan Barak Baba da Anadolu Batınilerindendir. Kendisi 1307-1308 tarihinde Giylan’ da katledilmiştir.

6. 1275 ile 1343 yılları arasında yaşayan Ebülferec Vasıti’nin “Tıryakül Muhibbin” adlı eserinde de adı geçen Hacı Bektaş’ın 1343’ten önce ölmüş ve oldukça şöhret kazanmış olduğu anlaşılıyor. Bu kitapta da Hacı Bektaş’tan seyyit olarak ve saygıyla söz edilir.

7. En önemli kanıtlardan birisi de; Kırşehir’de bir Mevlevi tekkesi kurmuş olan Şeyh Süleyman bin Hüseyin’in vakfiyyesinden geçen “finahiyetil-Hacı Bektaş kuddıse sırruhu...” ibaresidir. 1297 tarihli bu ibarede, Hacı Bektaş’ın bu tarihte artık ölmüş olduğu anlaşılmaktadır. Kuddıse sırruhu ibaresinin, o tarihlerde sağ insanlar için de kullanıldığı görüşü, belli bir kanıta dayanmamaktadır.

Gerek Aşıkpaşazade’nin tarihinde, gerekse “Menakıbül Kudsiyye”de; Hacı Bektaş’ın Baba İlyas-ı Horasani’nin yolunda, onun ardası olduğu vurgulanır. 1240 yılında öldürülen Baba İlyas’ın ardası olacak birisinin o dönemlerde en az 30 yaşlarında olması gerekir. Bu da Hacı Bektaş için saptanılan doğum tarihinin 1209 dolayları olduğunu gösterir.

8. Osmanlı devletinin kuruluş aşamasında, Hıristiyan ailelerden alınan çocuklar Hacı Bektaş düşüncesiyle eğitilip Yeniçeri yapılıyordu. Yeniçeri askeri ile Hacı Bektaş Veli arasında bağ kurmak isteyen tarihçiler ve günümüzün yazarları, Büyük Pir’in ölüm tarihini 1337 veya 1338 gibi daha yakın zamana çekiyorlar. 14. Yüzyılın ortasında doğan Yeniçeri ordusunun kurulmasında Hacı Bektaş Veli’nin bizzat görev almış olması mümkün değildir. Ancak, onun yandaşlarından bazı dedelerin bu ordunun eğitiminde etkili oldukları gerçektir. Osmanlı yönetimi, başlangıçta Alevi-Bektaşi kesimle gayet iyi geçinmiş ve devletin geliştirilmesinde onları da kullanmıştır. Daha sonra bu ittifak bozulacak ve Yavuz Sultan Selim döneminde de toplu katliamlar başlayacaktır.