19 Eylül 2012 Çarşamba

CHP'den Şubemize ziyaret

CHP Datça İlçe Örgütü'nün düzenlediği " Zorlu Siyasal Dönemde Sosyal Demokrat Çözümler " panele konuşmacı olarak katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, CHP parlamento üyesi Ercan Karakaş, İl başkanı Mustafa Öztürk, Belediye Başkanı Şener Tokcan, İlçe Başkanı Timur Kabaklarlı 15.09.2012 Cumartesi günü Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakıfı Datça Şubesi'ni ziyaret edip vakıfımız hakında bilgi aldılar.

DATÇA'DAN "SOSYAL DEMOKRAT İKTİDARA İHTİYAÇ VAR" SESLERİ YÜKSELDİ

CHP'LİLER, HEM AKP'YE HEM DE MHP'YE YÜKLENDİ

Y.Sesi : CHP Datça İlçe Örgütü'nün 'Zorlu Siyasal Dönemde Sosyal Demokrat Çözümler' paneli Bülent Ecevit Kültür Merkezi salonunda yapıldı. Yöneticiliğini CHP İlçe Başkanı Timur Kabaklarlı'nın yaptığı panele konuşmacı olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, CHP parlamento üyesi Ercan Karakaş, Gazeteci-yazar Enver Aysever katıldı.
Yoğun bir katılımın olduğu paneli Belediye Başkanı Şener Tokcan, CHP il başkanı Mustafa Öztürk de izledi.
HÜKÜMETE YÜKLENDİ
Panelin açılış konuşmasını yapan CHP İlçe Başkanı Timur Kabaklarlı konuşmasının genelinde Ak Parti hükümetine yüklendi. Hükümetin politikalarını eleştiren Kabaklarlı "Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Suriye'ye demokrasi getirme iddiasında bulunan AKP hükümeti, kendi ülkelerinde demokrasinin 'D' sinin bile yasak olduğu Suudi Arabistan, Tatar gibi ülkelerle işbirliği içinde Türkiye'yi kanlı ve karanlık bir kış mevsimine doğru sürüklemekte. Ülkenin doğusu terör ateşiyle yanarken batısı talan edilmeye çalışılıyor. Türkiye'de milletvekilleri, genel kurmay başkanları çetecilik suçlamasıyla hapishanelerde tutulurken, Abdullah Öcalan özgürlük savaşçısı haline geliyor. Eğitim sistemi altüst edildi. Adalet hükümetin emrine girmiş, insan hakları, basın özgürlükleri iyice kısıtlandırılmış bir Türkiye yaşamaktayız. Hakkını arayan öğrencilerin dahi yıllarca zindanlarda tutulduğu bir Türkiye. Anayasa çalışması adı altında Cumhuriyet'in temel ilkeleri değiştirilmeye çalışılıyor ve 'Demokrasi getiriyoruz' diye diye Padişahlık sistemini getirmeye çalışan bir AKP hükümeti ile maalesef bugün karşı karşıya bulunmaktayız" dedi.
"SOSYAL DEMOKRAT İKTİDARA İHTİYAÇ VAR"
Açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Panelde ilk olarak söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, sosyal demokrasi kavramını anlatarak konuşmasına başladı ve Türkiye'nin artık sosyal demokrat bir iktidara ihtiyacı olduğunu söyledi. CHP'nin bugün ve gelecekte, sosyal demokrat bir parti olabilmesi için uygulaması gereken stratejiler, kurallar, ilkeler ve değerler olduğunu söyleyen Sarı, " Türkiye'nin sosyal demokrat bir partiye ihtiyacı var. CHP sosyal demokrat bir parti olacaksa, sosyal demokrasinin yenilenme talebinin gözden geçirilmesi gerekiyor. Bunun için düşünsel bir çaba içine girilmeli. Bu düşüncelerin önderliğinde bir siyasal söylem geliştirilmeli. Toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak yeni anlatıya ihtiyaç var. Bu anlatının uygulanabilir olması zorunlu" dedi.
"CHP 3 BÜYÜK SIÇRAMAYA İMZA ATTI"
CHP Parti Meclisi üyesi Ercan Karakaş ise konuşmasında, partinin geçmişte üç büyük sıçrama yaptığını vurgulayarak, "Öncelikle Cumhuriyetin kurucu partisi oldu. Bugün CHP 1945 yılında gönüllü olarak, Türkiye'de çok partili rejimi getirdi ve 1950 seçimlerinde de, demokratik yoldan hiçbir çatışma, hiçbir olumsuzluk olmadan iktidarı terketti. 1970'li yıllarda Türkiye'deki kentleşme, sanayileşme ve işçi sınıfının ortaya çıkması, sol değerlerin daha çok konuşulur olmasıyla, CHP kendi kurucu değerlerini koruyarak sola, sosyal demokrasiye açıldı. Ve CHP 9 Eylül'de 89 yaşına bastı, gelecek sene ise 90. yaşını kutlayacak. Bakın bu çok önemli. Bir partinin 90 yıl boyunca yaşıyor olması başlı başına bir temeldir" diye konuştu.
"TEK BAŞINA DEMOKRASİ YETMEZ"
CHP'nin bugünkü hedefinin, Türkiye'de, insan haklarına ve özgürlüklere dayalı gerçek anlamda bir demokrasi kurmak olduğunu ifade eden Karakaş, "AKP'nin öne sürdüğü ileri demokrasi lafı bir aldatmaca, bir yalandır. Her gün yaşanan olaylar bırakın ileri demokrasiyi, normal demokrasinin altyapısını, hukuksal sistemini, devlet biçimini bile kuramadığımızı gösteriyor. Tek başına demokrasi yetmiyor. Bunun için, sosyal demokrasi kavramı kullanıyoruz. İçerisinde, demokrasi tam ve eksiksiz olacak. Dünya standartlarında sosyal devlet kuracağız. Bir refah toplumu yaratacağız" dedi.
"MHP, AKP'NİN YEDEK LASTİĞİDİR"
Konuşmasında MHP'yi de eleştiren Karakaş "AKP, MHP ile birlikte yerel seçimleri öne aldı. Bu MHP, bakmayın milliyetçilik tafralarına, AKP'nin yedek lastiğidir. En sıkışık zamanda, referandumda da, şimdi de AKP ile uzlaşıyor. Burada bir ideoloji kardeşliği var. Geçen seçimlerde bazı arkadaşlarımız, 'CHP-MHP' dedi. Bunları bir tarafa bırakalım. Armuttan elma olmaz. Sağda olan partiler, din referansları ile iş yapmaya, şoven milliyetçiliğe yatkındırlar ve muhafazakarlardır. Bakın seçimi 27 Ekim'e aldılar. Cumhuriyet bayramından iki gün önceye geliyor. Bunun bir manası var. seçim telaşıyla, kutlamalarda coşkunun azaltılması amaçlanıyor" diye konuştu.
'CUMHURİYET SİZLERE ÖMÜR'
Coşkulu bir konuşma yapan Gazeteci-yazar Enver Aysever de köy enstitülerininin kapandığı gün Cumhuriyet döneminin de sona erdiğini öne sürdü. Konuşması zaman zaman alkışlarla kesilen Aysever "Ben sosyoloğum. Sosyolojide çok önemli bir tez vardır. 'Bir dönemin darbelerini görmek için bir kuşağın yetişmesi gerekir' der sosyologlar. Bakın 12 Eylül'de darbe yapıldı, solcular asıldı. Şimdi ise iktidar ortada. Dolayısıyla sosyoloji işlemiş. Bir ülkenin rejimini değiştirmek için biraz daha zamana ihtiyaç olabilir. Yani köy enstitülerininin kapandığı yıldan bu tarafa bakın. 50-60 senede gördüğümüz bir rüya ortadan kalktı. Gerçekçi olalım, gerçeği görelim. Zaten dünyada değişti artık. O Cumhuriyet yok. O cumhuriyetin verileri de yok. Yeni bir Cumhuriyet'e ihtiyaç var" dedi.













*** Basın Bildirisi ***

HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI DATÇA ŞUBESİ

BASIN BİLDİRİSİ

Hızırşah etkinliklerinin düzenlendiği Datça Hızırşah köyünde bulunan külliye 17.07.2010 tarihinden önce bir ibadet hane olmayı bırakın  virane ve bakımsız bir yer iken Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça şubesi tarafından tarihi dokuya zarar verilmeden temizlenip düzenlenip cem ve kurban lokması dağıtılmıştır. Bu tarihten sonra Alevilerin burada ibadet etmesini kabullenemeyen  bazı kesimler tarafından külliyeye gönüllü imam atanıp Cuma günleri külliyede Cuma namazı kılmaya başlamışlardır.

Bu tarihten sonra 24-25 temmuz 2011 tarihlerinde ikinci Hızırşah etkinliği Kültür Turizm Bakanlığı ve Datça Belediyesinin katkılarıyla düzenlenmiştir. Etkinlikten iki gün önce Datça kaymakamı Hamdi üncü vakıf yöneticilerini makamına çağırarak bölgedeki halkın külliye içerisinde cem yapılıp saz çalınması durumunda tepki göstereceğini cemin külliye bahçesinde yapılmasını talep etmiştir. Biz vakıf yöneticileri ise bir huzursuzluğa sebebiyet vermemek ve yapının tarihi dokusunun çok zarar görmemesi için ibadetimizi külliyenin bahçesinde yaptık. Bu etkinliklerden sonra külliye içerisine diğer kesimler tarafından elektrik bağlanmıştır. 2012 yılının başında ise yasal bir imam atanarak külliyeyi cami olarak ibadete açmışlardır. Çevresinde hiçbir yerleşim alanı olmamasına rağmen sadece Alevilerin ibadetini engellemek için toplu taşıma ile Cuma günleri namaz kılınması son derece düşündürücüdür.

14-15  Temmuz tarihlerinde 3. Hızırşah etkinliklerini düzenlemek için gittiğimiz külliyenin kapıları kilitli olduğundan dolayı ibadetimizi ne yazık ki külliyenin bahçesinde yapmak zorunda kaldık. Başka bir konu ise 1. dereceden sit alanı olan bir yerin ‘’Anıtlar kurulundan müsaade alınmadan hiçbir onarım yapılamaz’’ denmesine karşın külliyenin yanına tuvalet yapılmış ayrıca külliyenin içerisinde tarihi dokuya zarar verecek şekilde tadilat yapılmaya başlanmıştır.

            3. Hızırşah etkinliklerinden sonra vakıf yöneticileri tarafından Datça kaymakamı sayın Hamdi ÜNCÜ ziyaret edilerek külliyenin kapısının kilitli olduğunu, cami dahi olsa bir ibadet hanenin kapısının hiçbir zaman kilitli olamayacağını sürekli dua için açık olması gerektiği kaymakamla paylaşılmıştır. Sayın kaymakam ise durumun araştırılacağını söylemiştir.

           Talebimiz en az 700 yıllık bu tarihi eserin aslına uygun olarak uzmanları tarafından yasal şekilde restore edilerek gelecek nesillere kazandırılmasıdır.

                                                                       Hacıbektaş Veli Anadolu Vakfı Datça Şubesi

                                                                               Yönetim Kurulu Adına Başkanı

                                                                                           Murat YILDIRIM


Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Basın Bildirisi CNN Türk Tv.Haber Video Görüntüsü
( Videoyu İzlemek İçin Lütfen Resimlere Tıklayınız! )
Datça Şubesi Basın Bildirisi CNN Türk Tv.Haber



















700 yıllık tarihi camide tadilat komedisi

Hızırşah Köyü'nde Canan Koçak tarafından ölen babasının hayrına yaptırıldığı belirtilen tadilat çalışmaları, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi yöneticilerinin camide yaptıkları basın açıklaması üzerine ortaya çıktı. Anıtlar Kurulu'ndan izin alınmadan yapılan çalışmalar, İlçe Kaymakamı Hamdi Üncü tarafından durduruldu. İncelemede, caminin zemininde bulunan tahtaların sökülerek yerine seramik döşendiği, caminin arka tarafında ise ne amaçla yapıldığı belli olmayan derin bir çukurun açıldığı belirlendi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şube Başkanı Murat Yıldırım, vakıf üyeleri ile Hızırşah Köyü'ndeki 700 yıllık tarihi cami önünde yaptığı açıklamada, 700 yıllık yapının tarihi dokusuna zarar verildiğini öne sürdü. Tarihi külliyenin iki yıl öncesine kadar bırakın ibadethane olmayı virane olduğunu hatırlatan Yıldırım, “Alevi cemaati tarafından buranın temizlenerek düzenlemesinden sonra cem töreni yapılması ve kurban lokması dağıtması bazı kesimleri rahatsız etti. Yıllardır kaderine terk edilen külliyeye gönüllü imam atanıp, Cuma namazları kılınmaya başlandı. Alevilerin ibadetini engellemek için toplu taşıma ile Cuma günleri namaz kılınması son derece düşündürücüdür” dedi.

ASLINA UYGUN RESTORE EDİLSİN

Bölgenin birinci derece SİT alanı olduğunu ifade eden Yıldırım, “Anıtlar Kurulu'ndan izin alınmadan hiçbir onarım yapılmaması gerekirken, külliyenin bahçesine tuvalet yapılmış ayrıca külliyenin içerisinde tarihi dokuya zarar verecek şekilde tadilat yapılmaya başlanmıştır” diye konuştu. Yıldırım, en az 700 yıllık tarihi eserin aslına uygun olarak uzmanları tarafından yasal şekilde restore edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

ÖLEN BABASI İÇİN YAPMIŞ

Tadilat çalışmalarını kendisinin yaptırdığını ifade eden inşaat ustası Canan Koçak, DHA'nın sorularını yanıtladı. Caminin zeminindeki tahtaların çürüdüğünü ve içerde ağır bir koku oluştuğu belirten Koçak, “Hiçbir maddi karşılık beklemiyorum. Ölen babamın hayır duası için zemini onarıp, içeriye klima koyduk” dedi. Koçak, tarihi yapının arka tarafındaki çukuru ise kendilerinin kazmadığını iddia etti.

UZMAN HEYET BEKLENİYOR

Tarihi yapıda izinsiz tadilat çalışmalarının yapıldığını DHA muhabirinden öğrenen İlçe Kaymakamı Hamdi Üncü, camiye gidip incelemelerde bulunduktan sonra bir açıklama yaptı. Çalışmalarla ilgili kendilerine herhangi bir bilgi ve şikayetin ulaşmadığını vurgulayan Kaymakam Üncü, “Camide tadilat yapıldığını öğrenince olay yerine giderek incelemelerde bulundum. Zemin tahtalarının sökülerek yerine seramik döşendiği, caminin girişindeki granitlerin kaldırılarak yağmur suyu oluğu döşendiği tespit edildi. Tadilat izinsiz olduğu için durduruldu. Çalışma yapan dört kişi hakkında tutanak tutuldu ve olay Cumhuriyet Savcılığı'na bildirildi. Ayrıca bir yazı ile Aydın Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne durumu ilettik. Bir uzman heyetin gelerek inceleme yapmasını istedik. Zaten burada tadilat projesi var. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından bir proje hazırlandı. Önümüzdeki günlerde restore çalışmaları başlatılacak” diye konuştu.

*BASINDAN : 

  • Milliyet Gazetesi Gazetesi Haberi için Tıklayınız!>> 
  • Hürriyet Ege Gazetesi Haberi için Tıklayınız!>> 
  • Datça Aktüel Com Haberi için Tıklayınız!>> 
  • Haberler.Com Gazetesi Haberi için Tıklayınız!>> 










  • 3. Datça Hızırşah Etkinliği Yapıldı.


    3.Datça Hızırşah Etkinliği TV 10 Çekimi Video Görüntüleri
    ( Videoları İzlemek İçin Lütfen Resimlere Tıklayınız! )
    3.Datça Hızırşah Etkinliği TV 10 Çekimi Murat Yıldırım
    3.Datça Hızırşah Etkinliği TV 10 Çekimi 1.Bölüm
    3.Datça Hızırşah Etkinliği TV 10 Çekimi 2.Bölüm

    Foto Galeri ve Slayt İçin Tıklayınız! >> 

    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi ve Datça Belediyesi’nin katkılarıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen 3.Hızırşah Külliyesi Açılış ve Lokma , Reşadiye Mahallesi Eski Sineması Cem Ayini, Ecevit Kültür merkezinde Alevilerin yaşanan sorunları ve çözüm önerileri Paneli ile Anfi Tiyatro Halk Müziği Konseri ve Semah Gösterisi Etkinliği Datça'da 14-15 Temmuz 2012 tarihlerinde yapıldı.

    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi ve Datça Belediyesi’nin katkılarıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen “3.Hızırşah Etkinliği” 14-15 Temmuz 2012 tarihlerinde iki gün sürdü.

    an style="color: black;">İlk gün olan 14 Temmuz 2012 Cumartesi günü Saat 13.00’ de Hızırşah Köyündeki Külliye Eski Camide Açılış ve Lokma, Saat 21.00’ de Reşadiye Mahallesi Eski Sineması Cem Ayini yapıldı.

    İkinci gün olan 15.07. 2012 Pazar günü saat 12.00’ de

    Doçent Dr. Bedriye Poyraz ( Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Basın Ekonomisi ve İşletmeciliği Anabilim Dalı), Hüseyin Güzelgül (PASK Eski Genel Başkanı ve Alibeyköyü Cem Evi Başkanı ve İnanç Önderi), Sadık Özsoy (H.B.V.A.K.V.G.sekreteri )’ nin katıldıkları Ecevit Kültür merkezinde Alevilerin yaşanan sorunları ve çözüm önerileri Paneli yapıldı.

    Saat 21.00’ de Anfi Tiyatroda Sanatçılar Aynur Güneş, Ali Ekber Taşdelen ve Datçalı küçük yetenek Mustafa Ata Türkcan tüm dinleyenleri büyüledi.

    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Başkanı Murat Yıldırım ve  Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan’ın birer konuşma yaptıkları etkinlik daha sonra yapılan ödül töreni ile sona erdi.


    HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI DATÇA ŞUBESİ

    3. HIZIRŞAH ETKİNLİKLERİ   14 Temmuz 2012

    HIZIRŞAH KÜLLİYESİ PROGRAM 14.00 (Özden EROĞLU)

    Değerli Misafirlerimiz,

    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi tarafından gerçekleştirilen Hızırşah etkinliklerinin 3. sünün açılış törenine hepiniz hoş geldiniz.  Bu yıl Datça Belediye Başkanlığımızın katkılarıyla gerçekleştirdiğimiz bu etkinliğimizin açılış konuşmasını yapmak üzere şube başkanımız sayın Murat YILDIRIM’ı mikrofona davet ediyorum.

    -Murat YILDIRIM (Konuşma)

    Etkinliğimize gelen telgraflar var değerli dostlar, bunları sizlerle paylaşmak istiyorum…

    - Kemal KILIÇDAROĞLU – CHP Genel Başkanı

    - Hüseyin AYGÜN – Tunceli CHP Milletvekili

    - Adnan KESKİN – Denizli Milletvekili

    - Mustafa ÖZTÜRK – CHP Muğla İl Başkanı

    - Hüsniye Takmaz – Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı

    - Kamer GENÇ – CHP Tunceli Milletvekili

    - Ramis TOPAL – Amasya Milletvekili

    - Mehmet TURAL – Şahkulu Sultan Vakfı Başkanı

    - Ercan GEÇMEZ – Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı

    Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Eski Genel Başkanı, şu an Pir Sultan Abdal Derneği Alibeyköy Şubesi Başkanı olan ve aynı zamanda inanç önderi olan sayın Hüseyin GÜZELGÜL’ü konuşmasını yapmak ve Lokma duasını vermek üzere mikrofona arz ediyorum….

    -Hüseyin GÜZELGÜL (Lokma Duası)

    Değerli Misafirlerimiz akşam saat 21.00’de Reşadiye Mahallesi eski sinemasında yapılacak olan cem törenimize hepinizi bekliyoruz.

    Teşekkür ederiz.


    HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI DATÇA ŞUBESİ 3. HIZIRŞAH ETKİNLİĞİ AÇILIŞ KONUŞMASI

    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi tarafından 3. Hızırşah Etkinliğini Kültür ve Turizm bakanlığı ile Datça belediyesinin katkılarıyla düzenlemiş bulunuyoruz. Bu üçüncü buluşmamıza hoş geldiniz değerli dostlar.

    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Yönetim Kurulu adına hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

    Bize bu etkinlikleri niçin yapıyoruz diye soruyor bazı dostlarımız ve neden Hızırşah’ta yaptığımızı.

    Evet, dostlar biz Hızırşah eski camii veya külliyesi diye adlandırılan mekânın alevi inanç merkezi olduğuna inanıyoruz. Bu kanıya nasıl vardığımızı siz değerli konuklarımıza anlatmak istiyorum. Bu savı dayandırdığımız argümanlar şunlardır.

    1-      Söylenceler, adetler ve çevredeki uygulamalar.

    2-      Bölgeyi ve çevreyi araştıran–inceleyen uzman kişi, gazeteci tarihçi ve bilim adamlarının çalışmaları.

    Bazı köylülerle yaptığımız görüşmelerde askere gidenlerin, hasta olanların, çocuğu olmayanların buraya gelip dua ettiklerini, kurban kestiklerini öğrendik ayrıca Emekli Öğretmen Ersin Hoca: Dedemden ve babamdan duyduğum kadarıyla burası hiçbir zaman cami olarak kullanılmadı dedi. Ayrıca burada daha önceleri bir aş evi , yolun karşısında hamam,at ve hayvanlar için barınak ve konuk evi olduğunu ve çevre köylerden de burayı ziyaret edip kurban kestiklerini söyledi.

    Burasıyla ilgili yaptığımız incelemeler, araştırma ve makalelerde de doyurucu bilgiler edindik.

    Örneğin, Selçuk Üniversitesi edebiyat fakültesi sanat tarihi bölümü öğretin üyesi Prof. Dr. Remzi Duran bölgeyle ilgili araştırma yapmış ve şunları yayımlamıştır. Menteşoğulları Beyliği Mimarisi adlı çalışmasında Datça’daki Hızırşahı işlemiştir. Prof. Dr. Remzi Duranın tespitleri şunlardır:

    Hızırşah, Menteşoğullarının bir beyidir. Menteşoğlu Orhan beyin oğludur. Menteşe beyliği oğuz boylarından oluşan tebası ile Türkmen bir beyliktir. Bu beyliğin beylerinin mezarları Alevi-Bektaşi geleneğindeki “dede” anlayışı içinde yatır veya ziyaretgâh olarak değerlendirilmektedir. Mesela Menteşe beyliğinin ilk üyesi Menteşe beyin Fethiye’deki türbesi, yine menteşe oğlu Ahmet Gazi’nin Milas-Beçin’ deki medresenin ana eyvanındaki türbe mezarı aynı düşünce ile ziyaret edilmekte ve törenler düzenlenmektedir.

    Ortaçağda, özellikle uçlarda Bizans’tan toprak kopartan bu Türkmen Beyler gittikleri yerleri Türkleştirme ve İslamlaştırma çabaları içerisinde zaviye imaret gibi yapılar kurmuşlar, kurdurtmuşlardır. Bu çevrede Hızırşah cami çevresinde bir zaviyenin bulunduğu düşünülmektedir.

    Prof. Dr. Remzi Duran hocanın tespitlerinde görüldüğü üzere Menteşoğullarının yöneticileri Alevi-Bektaşidirler. Alevi dedesi anlayışı içinde beyliğini yönetmişlerdir. Ege adalarının bazılarını beyliklerine katmışlardır. Girit ve Rodos Alevilerinin semahları cemlerimizde Girit ve Rodos semahı ismiyle yer almaktadır.

    Yine bu konuda bir başka araştırmada Gazeteci yazar ve iş adamı Erdoğan Ildıza aittir. Ildız’a göre Horasandan kalkan Türkmen boyları, İran Selçuklu devletinin kurulmasını fırsat bilerek 1071 Malazgirt savaşına müteakip, Bizans’a karşı alınan zafer sonrası şu güzergâhı kullanarak Milas’a kadar gelmişlerdir. Bir kol Kafkasya üzerinden, bir kol da İran üzerinden gelerek Kahramanmaraş, Elbistan civarlarında bir araya gelmişlerdir. Buradan bir kol Konya Denizli ve Tavas üzerinden Milasa kadar inmiştir. Yöreye intikal eden ikinci kolda deniz yolunu kullanmıştır. Konya üzerinden Antalya ve Adana’ya inen Türkmen boyları buradan deniz yolu ile Girit, islamköy ve benzeri ege adalarına ulaşmışlar ve bu adaların üzerinden Milas civarlarını zaptederek Menteşe beyliğini kurmuşlardır. Menteşe beyliğinin merkezi uzun müddet Milas ta bulunan Beçin Kalesi olmuş, bu durum Milas halıcılığını da derinden etkilemiştir.Menteşe beyliği yarı korsan yarı denizci pek çok ünlü komutanı yetiştirmiş bir beylik olma yapısını da uzun yıllar sürdürmüştür.

    Başta Turgut Reis ve Cezayirli Hasan Paşa olmak üzere pek çok ünlü Osmanlı amirali ve denizcisi Menteşe Beyliği kökenlidir. Evet, Menteşe Beyliği zamanında Türkmen boyları hem karadan hem denizden Karya yöresine geliyorlar. Gelen Türkmen boyları Horasandan kalkmış ,İran üzerinden Anadolu’ya girmiş boylar olduğundan bunların inanç yapısı da ahilik üzerine kurulu alevi inancına yaşam tarzına sahip boylardı.

    Gördüğünün üzere yapılan çalışmalarda elde edilen verilere göre Menteşeoğullarının Alevi oldukları vurgulanmıştır. Bundan da hareketler Hızırşah eski camii ve külliyesi diye adlandırılan mekanın bir alevi inanç merkezi olduğuna inanıyoruz ve bundan dolayı bu yıl üçüncüsü yapılan Hızırşah etkinliğimizi Hızırşah Külliyesinde yaptığımız lokma dağıtma ve kurban törenlerimizle başlatıyoruz. Ayrıca vakfımıza ait bir cemevimiz olmadığı için bir çok etkinliğimizi vakfımızda yapmaktayız taktir edersiniz ki bu yerimiz dini vecibelerimizi yerine getirmemizde yeterli olmamaktadır. Acilen bir cemevine ihtiyaç duymaktayız ve bunun giderilmesi için de çalışmalara başlamış bulunmaktayız.

    Sevgili dostlar,  biz aleviyiz, biz bektaşiyiz, Alevilik bizim onurumuz ve gururumuzdur. Geçmişimizde tek bir kara sayfa yoktur.Geçmişimizle övünüyoruz .Biz barıştan,kardeşlikten ve dostluktan yanayız .Özümüz ,benliğimiz insan sevgisiyle doludur. Tarihin her döneminde haksızlığa, soysuzluğa ve sevgisizliğe hep karşı çıktık zalime karşı mazlumun yanında olduk. Peygamberimizin soyuna onun ehlibeytine sahip çıktık ve hep sevdik. Hünkâr Hacı Bektaş’ın hoşgörüsüyle hep sağduyumuzu koruduk. Hâlbuki tarih boyunca Aleviler hep egemen güçler tarafından tehdit gördü. Çünkü egemen güçler kendinden olmayana bir müddet tahammül etse de daha sonra onu ortadan kaldırmaya yöneliyor. Güçlünün kendinden olmayana tahammülsüzlüğüdür neden. Elbette Osmanlı katliamı ilk değildi bunun öncesi de vardı sonrası da Alevilere yönelik yapılan katliamlar arasında tabii ki en önemlisi 1514 yılında Yavuz Sultan Selimin İdris-i bitlisi ile işbirliği yaparak 40 bin Kızılbaş’ın başının kesildiği kıyımdır. İdris-i bitlisi yazmış olduğu “Selim Şehnamesi”adlı eserinde “40 bin Kızılbaş’ın, Türkmen’’in başı kesildi” diyerek yapmış oldukları kıyımı bu eserinde pervasızca anlatmıştır.

    Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul’un Eyüp ilçesinde bulunan Pier Loti tepesine bu zatın isminin verilmesi için çalışmalar yapıyor ve alevi kesimin tepkisine rağmen adeta aleviler tahrik ediliyor.

    Dediğimiz gibi Osmanlının yaptığı kıyım ne ilkti ne de son oldu. Daha sonra 1606 da Kuyucu Mustafa’nın yaptığı kıyım 1825 yılında 2. Mahmut, Koçgiri, Dersim olayları, Maraş, Çorum, Malatya olayları ve en sonda artık bıçağın kemiğe dayandığı 33 canımızın yakıldığı Sivas olayları. Adeta devlet kontrolünde gerçekleştirilen bir olay ve failleri devlet tarafından korunan bir Madımak faciası. Evet Hacı Bektaş’ın hoşgörüsüyle hep sağduyumuzu koruduk ama artık dayanacak gücümüz kalmamıştır.Çünkü başbakan zaman aşımı kararının çıkmasından sonra ekranlara çıkıp kararın  vatana millete hayırlı olmasını  dilemesi kanımıza dokunmuştur,onurumuzu ve gururumuzu zedelemiştir.Biz her zaman barış ve kardeşlikten yanayız ama arı kovanına da daima çomak sokarak sabrımızı taşırmaya çalışıyorlar.

    Hâlbuki bir alevinin inancı ne kadar kıymetliyse bir suninin inancıda alevinin gözünde o kadar kıymetlidir. Saygı gösterdiğimiz ölçüde saygı duyulmayı ve tanınmayı istiyoruz. Türkiye’nin daha düzgün ve daha barışık yaşayabilmesi için Alevi kültürüne ihtiyaç vardır.

    Sözlerimi Pirimizin, Hünkârımızın bir sözüyle bitirmek istiyorum.

      ‘’NEFSİNE AĞIR GELENİ KİMSEYE TATBİK ETME’’                                                      

      Bu güzel sözün vermiş olduğu güzel ve anlamlı duygular içinde hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

      Şube Başkanı: Murat YILDIRIM


    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi 3. Hızırşah Etkinliği

    15 Temmuz 2012 Pazar Saat 21.00 Konser Açılış Konuşması

    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi tarafından 3. Hızırşah Etkinliğini Datça belediyesinin katkılarıyla düzenlemiş bulunuyoruz. Bu üçüncü buluşmamıza hoş geldiniz değerli dostlar.

    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Yönetim Kurulu adına hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

    Sevgili dostlar,  biz aleviyiz, biz bektaşiyiz ,Alevilik bizim onurumuz ve gururumuzdur.Geçmişimizde tek bir kara sayfa yoktur.Geçmişimizle övünüyoruz .Biz barıştan,kardeşlikten ve dostluktan yanayız .

    3. Hızırşah etkinliği 2 gündür devam etmektedir.Etkinliğimiz bu akşamki halk konseriyle sona erecektir.

    Bu etkinliğimize destek veren sayın Datça belediye başkanı M. Şener Tokcana,katılımcı konuşmacılar doçent doktor Bedriye Poyraz, Pir Sultan Abdal Derneği eski genel başkanı ve Pir Sultan Abdal Derneği Alibeyköy Şubesi başkanı ve inanç önderi Hüseyin Güzelgül’e ,Panel moderatörü Güzel Bulut’a iki gündür sunuculuk yapan Özden EROĞLU ve Gizem YOLERİ’ ne sponsorlar Fuda Otel,Ata İnşaat ve Damak Tadım Pastanesine ve iki gündür bize hizmet eden gençlere ,bize destek veren tüm canlara ve son olarak da etkinliğimizi görüntüleyen Tv 10 kanalına sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.

    Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Başkanı

    Murat Yıldırım