16 Şubat 2024 Cuma

Datça Badem Çiçeği Festivali Standımız

 Datça Belediyesi Badem Çiçeği Festivali 15-16-17-18 Şubat 2024 tarihlerinde Datça'da...

Doğa, sanat ve eğlencenin doyasıya yaşanacağı Badem Çiçeği Festivali'nde
bahara en erken merhaba diyenlerden olmak isterseniz şimdiden planlarınızı yapın.
Çiçek gibi festivalde Datça'da buluşalım. 







Datça Cemevinde Hızır Cemi yapıldı.

Alevi inancında her yıl Şubat ayının ikinci haftasında tutulan Hızır Orucu bu sene de 13-14-15 Şubat 2024  tarihlerinde tutuldu.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vaktı Datça Şubesi de orucun son günü olan 15 Şubat 2024 perşembe akşamı Datça Cemevinde Oruç Açım lokması gerçekleştirdi ve ardından Hızır Cemi gerçekleştirildi.

Cem erkanının Erikli Baba Dergahı dedelerinden İsmail Akbaba’nın yürüttüğü cem’in zakirliğini ise Dursun Alabıyık yaptı.


Cem sonrası cem’e katılanların getirdikleri lokmalar da paylaşıldı. 





















26 Ocak 2024 Cuma

UĞUR MUMCU DATÇA CEM EVİ'NDE ANILDI



Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi 24 Ocak tarihinde araştırmacı gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun katledilişinin yıldönümü sebebiyle Datça Cemevi’nde basın açıklaması ve anma programı gerçekleştirdi. Ocak ayında katledilen bir çok değerli insanın da anıldığı programda basın açıklamasını 24 Ocak 2024 Çarşamba günü HBVAKV Datça Şubesi Denetleme Kurulu Başkanı Zübeyit Çelik okudu.

 

Her yeni yılın ocak ayına büyük umutlarla ve beklentilerimizin gerçekleşmesini dileyerek gireriz. Ocak ayı; aynı zamanda aydınlanma mücadelesi verirken katledilen aydınlarımızı saygı ve minnetle andığımız bir aydır. Aydınlanma karşıtlarına karşı verdikleri mücadelede farklı yılların Ocak aylarında katledilen aydınlarımızı hüzünle anarken, onları yeni kuşaklara anlatmayı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Aydınlanma mücadelesinde yitirdiğimiz canlarımızın bazılarını anımsatmayı ve anmayı görevimiz olarak görüyoruz.  

 

 8 Ocak 1996 yılında Cezaevinde öldürülen iki siyasi tutuklunun cenazeleri kaldırılırken çıkan olaylarda yüzlerce kişi göz altına alındı. Göz altına alınanlar arasında Gazeteci Metin Göktepe de vardı. Oysa o sadece olayları izleyen bir Gazeteciydi ve görevini yapıyordu. Gözaltı sürecinde Polisler tarafından vahşice dövülerek katledildi. Dönemin içişler Bakanı ölüm nedenini “duvardan düşme” diye açıkladıysa da daha sonra kamuoyu baskıları sonucu Polisler tarafından öldürüldüğü kabul edildi. Yapılan uzun süreli yargılama sonucu 11 sanıktan altısı hüküm giydi ve kamuoyunda “Rahşan affı” diye bilinen yasadan faydalanarak kısa bir süre sonra tahliye edildiler.

 

  - 1994 yılında Cafe Marmara ya atılan bomba sonucu ağır yaralanan Gazeteci, Şair ve Yazar Onat Kutlar 11 Ocak 1995 yılında hayatını kaybetti. 
    - “Güvercin tedirginliği içindeyim, ama bu ülkede Güvercinleri vurmazlar” diyen, ”Evet bu topraklarda gözümüz var ama farklılıklarımız ile birlikte barış içerisinde yaşamak ve bu topraklara gömülmek için.” Diyen Hırant Dink 19 Ocak 2007 tarihinde Agos Gazetesi önünde bir tetikçi tarafından katledildi. Bu cinayeti azmettirenler bulunamadı ve adeta örtbas edildi. Hırant Dink’in vurulmuş halde yerde yatarken Ayakkabısının tabanındaki delik; başta bu ülkenin anaları olmak üzere hepimizin içini sızlattı, sızlatmaya devam ediyor.


     - Ne acı bir tesadüftür ki ; Diyarbakır’da 24 Ocak 2001 tarihinde Uğur Mumcu anma etkinliğine katılmak üzere seyir halindeyken pusuya düşürülen Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okan ve beş Polis memuru katledildi. Kars Emniyet Müdürü iken Diyarbakır Emniyet müdürlüğüne atanan Gaffar Okan kısa sürede Kentte “Gaffar Baba” diye adlandırılmış, bu süreçte Güvenlik güçleri ile halk arasında ki kalın duvarlar yıkılmış, Kent’e barış ve huzur havası gelmişti. Cenazesinin yüz binlerin katılımıyla kaldırılması ve daha sonraki süreçte Dünyaya gelen yüzlerce çocuğa Gaffar adının verilmesi, Diyarbakır halkının bu olaya ne kadar üzüldüğünün bir göstergesidir. Devlet yetkilileri cinayetin Hizbullah terör örgütü tarafından işlendiğini açıklamıştı. Bu olay ile ilgili olarak yargılananlardan birisinin bu günlerde bir ilçeye iktidar ortakları tarafından Belediye başkan adayı olarak atandığı da gözlerden kaçmıyor.

 

 - Bütün ömrünü hukukun üstünlüğüne adayan Prof.Dr. Muammer Aksoy 31 Ocak 1990 tarihinde Ankara’daki evinin önünde gerici güçler tarafından katledildi.
   - Araştırmacı yazar gazeteci Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önünde, arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu katledildi. Suikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanlar hiçbir delil bulamadılar.Çünkü patlamadan sonra etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken delillerin olaydan hemen sonra süpürgeyle süpürüldüğü ve delillerin yok edildiği görüldü. 


    Uğur Mumcu; yaptığı araştırmalar sonucu kaleme aldığı yazılarında; aydınlanma karşıtlarının yirmi birinci yüz yılın başlarında ülkemizi hangi noktaya getireceğini anlatıyordu.Yani bu günleri onlarca yıl öncesinden görebilmişti. Mesela Seksenli yılların başlarında ; Köy Enstitülerinin kurulş yıl dönümü nedeniyle düzenlenen bir panelde “İmam hatip lisesini ve İlahiyat Fakültesini bitirenlerin Diyanet bünyesinde çalışmadıklarını,Hukuk ve Siyasal bilgiler Fakültesini bitirerek yargıç ve Kaymakam olmayı tercih ettiklerini ve ikibinli yılların başında , Vali kaymakam ve Emniyet müdürlerinin çoğunluğunun İlahiyat ve İmamhatip çıkışlı olacağını” söylüyor, Okulların İmamhatipleştirilmesinden söz ediyordu. Onlarca yıl öncesinden yazdıklarının ve söylediklerinin günümüzde ne kadar doğru olduğunu duyarlı yurttaşlar olarak, görüyor ve yaşıyoruz.Nitekim seksenli yıllardan itibaren bir akıl tutulması yaşandı ve Cumhuriyetin kurucu değerlerini temelinden sarsan anlayış aşama aşama güçlendirilerek iktidara getirildi.2002 den günümüze kadar cumhuriyetin kazanımları taker taker tahrip edildi.Yasama,Yürütme ve yargı bağımsılığı ortadan kaldırılarak ülkenin kaderi tek adamın yetkisine terk edildi. Eğitim yaz boz tahtasına çevrildi. Pısa sonuçlarına göre eğitimde Ülkemiz Dünya ortalamasının çok altında kalmştır.Günümüzde Çedes projesi kapsamında okullara tarikatlar sokuldu.Milli Eğitim Bakanı TBMM çatısı altında, bu tarikatları  “Sivil toplum kuruluşu” diye tanımlayarak ,adeta aklımızla dalga geçti.Acı olanda ; “Eğitimde birlik yasası” na aykırı bu söyleme gerekli cevabın verilememiş olmasıdır. İktidar tarafından atılan bu adımlarla, adeta Demokratik laik bilimsel eğitimden vaz geçmenin ve Arapça harflerle eğitime geçmenin yoları aranmaktadır.Yine İktidar; İmam Hatip Liselerini gözbebeği eğitim kurumları olarak tanımlayarak diğer eğitim kurumlarını ötekileştirmektedir. Çağın evrensel pedagoji ilkelerinin çok gerisinde kalan ve işlevini yitiren İmam Hatip Liseleri ısrarı bu dönemin en önemli yanılgılarındandır. Yine bu dönemde İmam Hatip Lisesi ve ilahiyat çıkışlı olmanın özellikle kamuda işe girmekte önemli bir bonservis işlevi görmesi toplumun vicdanını yaralamaktadır.
 Bütün bu yaşananları onlarca yıl öncesinden bize anlatan Uğur Mumcu ve andığımız diğer aydınlarımızı saygı ve minnetle anıyor,anıları önünde hürmetle eğiliyoruz.

        Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cem evi

 












29 Aralık 2023 Cuma

ERİKLİ BABA CEM EVİ KONGRESİ YAPILDI

 

Erikli Baba Cem Evi’nin 24.12.2023 Pazar günü yapılan kongresinde bulunup yeni yönetim için oyumuzu kullandık.

Kongrede söz alıp Birlik Beraberlik sevki kendi içimizde bir birimizle barışık kendimizde barış ve sevgiyi çoğaltmalıyız.

Kongreye geniş bir katılım olduğu için iki liste yarıştı. Her iki listedeki başkan adayları kalma değil Projelerini anlatıp alevi hoş dilini kulandılar.

Murat Yıldırım

Hacı Bektaş Veli Anadolu kültür vakfı Datça Şubesi Cem Evi Başkanı




DATÇA'DA MARAŞ KATLİAMI 45. YILINDA DA UNUTULMADI

 HBVAKV Datça Şubesi Cem Evi tarafından Maraş Katliamının 45. Yılı sebebiyle gerçekleştirilen anma programı ve basın açıklaması 23 Aralık 2023 Cumartesi günü saat 15.00’te Datça Demokrasi Evinde gerçekleştirildi.

Sunuculuğunu Gülen Yıldırım’ın yaptığı program HBVAKV Datça Şubesi Cemevi Başkanı Murat Yıldırım’ın açılış konuşmasıyla başladı. Öğretmen Hikmet Aslan’ın okuduğu şiir ve HBVAKV Denetleme Kurulu Başkanı Zübeyit Çelik’in konuşmasının ardından HBVAKV Yönetim Kurulu Üyesi Aygül Yıldırım Aksoy hazırlanan basın açıklamasını okudu.
Cemevinde hazırlanan lokma için zakir İnci Kement tarafından okunan lokma duasının ardından gelen misafirlerle lokmalar paylaşıldı.

Datça’daki siyasi partilerin başkanları, temsilcileri, kadın kolları, STK temsilcileri ve vatandaşların katıldığı etkinlik barış dilekleriyle sona erdi.







BASINA VE KAMUOYUNA

 

19 Aralık 1978 günü başlayıp tam bir hafta süren ve insanlık tarihinin en kara günlerinden biri olarak tarihe geçen  Maraş Katliamının 45.yılında katledilen canlarımızı bir kez daha anıyor ve anıları önünde saygı ile eğiliyoruz. Resmi rakamlara göre 120, gerçekte ise çok daha fazla insanın korkunç yöntemlerle katledildiği yüzlerce insanın yaralandığı, binlerce insanın toprağını terk etmek zorunda kaldığı Maraş katliamı bir Alevi Katliamıdır ve hala “TÜRKİYE’NİN KARA KUTUSU” olma özelliğini korumaktadır. Maraş Katliamının üzerinden 45 yıl geçti. Yaşanan bu katliam, basit bir “Alevi-Sünni” düşmanlığı ile açıklanamayacak kadar ciddi nedenleri ve derin sonuçları olan bir katliamdır. Maraş Katliamı noktasına, virgülüne kadar hesaplanmış, planlı ve örgütlü bir saldırıydı. Katliamın her bir evresi ve olası sonuçları en ince ayrıntılarına kadar hesaplanmış ve özel harp dairesi ile devlet içinde yuvalanmış çetelerin bizzat rol oynadığı bir katliamdır. 7-8  gün süren katliam süresince devlet  hiçbir müdahalede bulunmamış ve adeta birçok legal ve illegal birimleri ile katliama katkı sunmuştur.

        

Bütün bunlara rağmen 45 yıl boyunca katliamın arkasındaki güçler ve katliam sırasında bizzat rol oynayan kurum ve tetikçiler açığa çıkarılmamış ve katliam tüm yönleri ile aydınlatılmamıştır. Tersine bir çok sorumlu ve tetikçiye devlet kademelerinde çeşitli görevler verilmiş veya siyasette yükselip, milletvekili yapılarak ödüllendirilmişlerdir. Maraş Katliamı, bugünkü Türkiye’nin yollarını döşeyen, yaşanılan her türlü sosyo-ekonomik, siyasal meselenin tam da sonuçlarından biri olan tarihin en korkunç katliamlarından birisidir. 12 Eylül 1980 Askeri Faşist cuntasının iş başına getirilmesi ve dolayısı ile 24 Ocak Ekonomik Kararlarının her hangi bir muhalefete takılmadan hayata geçirilmesi için planlanmış bir Alevi Katliamıdır. Dolayısı ile 12 Eylül’ün en önemli sonuçlarından biri olan bugünkü AKP iktidarının da dolaylı sebeplerinden birisi olmuştur. Maraş Katliamı milyonlarca insanı mağdur eden, binlerce insanın katledilmesine yol açan darbenin öncesinde planlanan bu katliam, yaşadığımız her derin toplumsal meselenin varlığını borçlu olduğu toplumsal bir travmadır.   

 

Maraş Katliamının sorumlularını bilerek ve isteyerek ortaya çıkarmayan devlet ve siyasal iktidarlar, Çorum, Sivas, Madımak, Gazi, Gezi, Suruç, Roboski, Cezaevleri, Soma, Amasra ve adını sayamadığımız binlerce katliam ve cinayetin işlenmesine de cesaret vermiştir. Nihayetinde de bu saydığımız hiçbir katliamla, faili meçhul cinayetlerle, siyasi suikastlarla hesaplaşılmamıştır. Gelinen aşamada da siyasal iktidarın böyle bir niyeti de yoktur.  Gelinen aşamada hakkını arayanlara ve adalet isteyenlere yönelik, yok etme ve öldürme arzusunun, insanlık dışı bir hırsla devam ettiği topraklarda yaşıyoruz.

Biz Aleviler olarak, Laik, demokratik, özgür bir ülkede herkesin eşit haklarla, eşit koşullarda, barış içinde, birlikte, bir arada yaşama iradesinden ve inadından vazgeçmeyeceğiz.  Bizler; demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün, adaletin yeşermesini istediğimiz bu coğrafyada katliamlarla yüzleşmenin şart olduğunu düşünüyoruz. Türkiye Halkları ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti geçmişiyle, tarihiyle, katliamlarla yüzleşmek zorundadır. Bu yüzleşme gerçekleşmeden bu ülkeye demokrasi asla gelmeyecektir. Demokrasinin olmadığı bir yerde, barıştan, özgürlüklerden ve en önemlisi yaşam hakkından ve hatta ekmek ve aştan bahsetmek te mümkün olmayacaktır.

 

Bizler Maraş’ta kocasına “Beni sen öldür, onların eline bırakma” diyen Ümmühan Doğan’ı, parçalandıktan sonra kazana atılıp, yakılan 14 yaşındaki Ali Tıraş’ı, karnında 8 aylık bebeğiyle katledilen Esma Suna’yı, kendi düğün gününde öldürülen Mehmet Ali’yi, Sivas’a türküleri ve semahlarından başka bir şey götürmedikleri halde yakılarak katledilen otuz üç canımızı, Ankara’da barış istedikleri için katledilen canları da, katledenleri de, bu katliamlara seyirci kalanları da unutmadık. Katliamlardan hesap sormak yerine katilleri aklayanları ve saklayanları da unutmadık.

 

Akıtılan bunca kanın hesabı sorulana kadar, her alanda var olacağız. Bu ülkedeki farklı inanç ve kültürlere mesafe koymadan, ötekileştirmeden, bu kan gölüne çevrilmiş topraklara barış, eşitlik ve adalet gelene kadar mücadelemize devam edeceğiz.

Laik ve Demokratik Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz.

Maraş Katliamını unutmadık, unutturmayacağız!




DATÇA CEM EVİ HALK MÜZİĞİ KOROSU

 Hacı Bektaş Veli Anadolu kültür vakfı Datça Şubesi Cem Evi Şef Cihan Yıldız yönetiminde Türk halk müziği korosu Çalışmalar Her perşembe günü Saat 17.30 Bülent Ecevit kültür Merkezi Datça’da Çalışmalarımız Devam Etmektir.



15 Aralık 2023 Cuma

HBVAKV Zeytinli Şubesi Cem Evi'ni ziyaret

 Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cem Evi yönetimi 12.12.2023 Salı günü Balıkesir Edremit Zeytinli Cem Evi'ni  Başkan Murat Yıldırım ve Eşi üye Yusuf Taşdelen  ve eşi ile  Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Zeytinli Şubesi Cem Evi'ni ziyaret edip Başkan Ziya Şahverdi ve  ve yönetimi ile cem evleri hakkında bilgi alışverişinde bulundular.




11 Aralık 2023 Pazartesi

Datça Cem Evi Laik eğitim mitingi 'ne katıldı

 Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Dernekleri, Alevi Vakıfları Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonlarının birlikte gerçekleştirdikleri Laik Eğitim, İnsanca yaşam, Demokratik Türkiye mitinginde HBVAKV  Datça Şubesi olarak katıldık.

10 Aralık 2023 Pazar günü Saat 14.00’te İstanbul Kadıköy İskele meydanında gerçekleşen mitingde bir araya gelen yurttaşlar, Laik Eğitim ve zorunlu din derslerinin kaldırılması, eşit yurttaşlık taleplerini dile getirdiler.
Yoğun bir katılımın gerçekleştiği mitingde alevi örgüleri tarafından hazırlanan ortak basın açıklaması okundu










7 Aralık 2023 Perşembe

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çalıştayı Yapıldı

 Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi tarafından 1-2-3 Aralık 2023 tarihlerinde Kuşadası şubesinin katkılarıyla Kuşadası’nda gerçekleşen Çalıştaya vakfın 51 şubesinin temsilcileri katıldı.

Vakıf Genel Sekteri Bülent Gültekin’in sunumuyla başlayan toplantı, Genel başkan Ercan Geçmez’in vakfın kuruluşundan bugüne 30 yıllık geçen sürecin değerlendirmesiyle devam etti.
Şube başkanlarının da tek tek söz aldığı ilk günkü toplantı da Datça Şubesi adına söz alan Murat Yıldırım; inanç önderleri ve yönetim süreçleri ve burda yaşanılan sıkıntıları dile getirdi, görüşlerini belirtti.
Çalıştayın ikinci gününde Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya tarafından Aleviler, siyaset ve alevi katliamlarıyla ilgili geniş bir sunum yaptı.

Kapanışta Kuşadası Şube Başkanı Erdal Kılıç söz alarak, böyle bir etkinliğe ev sahipliği yaptıkları için mutlu olduklarını söyleyerek çalıştaya destek veren Kuşadası Belediye Başkanı Ömer beye de teşekkür etti.
Genel Başkan Ercan Geçmez de herkese teşekkür etti ve 10 Aralık Istanbul mitinginde tüm şubelerimizle buluşacaklarını ve orda olacaklarını söyledi.