13 Mart 2023 Pazartesi
Datça'da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yürüyüş ve basın açıklaması
DATÇALI KADINLAR: “DAYANIŞACAĞIZ, MÜCADELE EDERKEN UMUDUMUZU BÜYÜTECEĞİZ, ÖZGÜRLEŞECEĞİZ”
Datça ilçesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yürüyüş ve basın açıklaması yaparak “Her türlü doğa olayının bir felakete dönüştüğü ülkemizde en büyük bedeli biz kadınlar ödüyoruz” diyen Datça Kadın Platformu ve Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi, kadınların özgürleşmesiyle ülkenin özgürleşeceğini vurguladı.
Datça Kadın Platformu ve Datça Kent Konseyi Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Datça Demokrasi Evi’nde toplanarak yürüyüş ve basın açıklaması yaptı.
HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI
DATÇA ŞUBESİ CEMEVİ
8 Mart Dünya Emekçi
Kadınlar Günü
8 Mart; ailede, toplumda, siyaset, sosyal ve ekonomik
alanlarda eşitliğin sağlanması, emeğin sömürüsünün ve ayrımcılığın
sonlandırılması, kadının insan haklarının ihlal edilmesinin önlenmesi için;
eğitim, kültür, ekonomik ve hukuk alanlarında gerekli çalışmaların yapılması
taleplerini yükselttikleri MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜDÜR.
Kadın
mücadelesi, eşitliğin, özgürlüğün ve demokrasinin mücadelesidir.
Fırsat
eşitliğinin sağlanmaması nedeniyle kadınlarımız eğitim haklarından yoksun
kalmakta, istihdam olanaklarından yararlanamamakta; yönetim ve karar alma
mekanizmalarında yeterince yer alamamaktadırlar. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği
kadına yönelik ayrımcılığa, şiddete neden olmaktadır.
Kadınları
toplumsal hayatın dışına iten ayrımcı ve cinsiyetçi politikalardan vazgeçilerek,
kadını sadece ailenin bir parçası olarak gören, özgür birey olduğunu kabul
etmeyen politik ve kültürel anlayış değiştirilmelidir. Kadının eşit ve özgür
birey olmasını sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi tarihsel, kültürel
ve dinsel hiçbir gerekçe ile engellenmemelidir. Kadınların siyasal, sosyal ve
ekonomik alanda eşit olarak yer almasını sağlayacak toplumsal cinsiyet eşitliği
politikaları samimiyetle uygulanmalıdır. Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca cinsiyet
temelinde ayrımcılık yapmayacak mekanizmalar oluşturulmalıdır. Demokratik, laik
ve sosyal bir hukuk devletinde kadının eşit ve özgür bir birey olduğu, devletin
tüm kurum ve kuruluşlarınca içselleştirilmeli ve kadın haklarına aykırı hiçbir
söylem ve eyleme izin verilmemelidir.
Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi-Cemevi yönetimi ve üyeleri olarak bizler; Cumhuriyet Devrimleri ve Kadın Mücadelesi sonucunda elde edilen kadın hak ve kazanımlarından kayba neden olacak her türlü zihniyetin, söylemin, girişimin karşısındayız. Kadına karşı ayrımcılığın ortadan kalktığı, kadının eşit ve özgür bir birey olarak var olduğu, kadının insan haklarının ihlal edilmediği, barışın, özgürlüğün, demokrasinin sağlandığı bir Türkiye ve Dünya için; kadın haklarının teminatı olan Atatürk Devrimlerine ve Laik Cumhuriyetimize bağlılıkla, mücadelemizi ve dayanışmamızı sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.
HBVAKV Datça Şubesi Cem
Yönetim Kurulu Başkanı
13 Şubat 2023 Pazartesi
Datça Cem Evi'nde Hızır Orucu ve Hızır Cemi
Datça Cem Evi'nde Hızır Orucu ve Hızır Cemi
27 Ocak 2023 Cuma
Uğur Mumcu, Datçada anıldı
DATÇA CEMEVİ UĞUR MUMCU’YU ANDI
24 Ocak 1993 yılında Ankara’da aracına konulan bombanın patlaması sonucu aramızdan ayrılan, Türkiye’nin en önemli araştırmacı gazeteci ve yazarlarından biri olan Uğur Mumcu, vefatının 30.yılında 24 Ocak 2023 Salı günü Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Başkanı Murat Yıldırım Uğur Mumcu'nun 30.Ölüm yıldönümü nedeniyle Cemevinde basın açıklamasında bulundu
HACI BEKTAŞI VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI
DATÇA ŞUBESİ CEMEVİ BASIN AÇIKLAMASI
Kıymetli yurttaşlar, değerli canlar,
Bugün 24 Ocak; Teröre karşı, karanlığa karşı, demokrasi için,
aydınlık için kalemiyle fikirleriyle mücadele eden Uğur Mumcu’nun
katledilişinin 30. Yıl dönümü. Atatürk ilkelerini ve Türkiye’nin bağımsızlığını
tutkuyla savunan Uğur Mumcu hepimizin bildiği gibi bir
yurtseverdi.
22 Ağustos 1942’de Kırşehir’de doğan
Uğur Mumcu’nun çocukluğu Ankara’da geçti. 1962’de Cumhuriyet Gazetesi’nde
yayımlanan “Türk Sosyalizmi” başlıklı makalesiyle Yunus Nadi Ödülünü aldı.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrencilik yıllarında öğrenci
derneğinin başkanlığını üstlendi. Mezun olmasının ardından bir süre avukatlık
yaptı. 1965’te Yön Dergisi’ndeki yazılarında Atatürk ilkeleri ile tam bağımsız bir Türkiye’yi savundu. 1968
yılında dil öğrenimi için İngiltere’ye gitti.
12 Mart’ın kısmi darbe
günlerinde gözaltına alınan Mumcu, “Orduya hakaret” ettiği iddiasıyla
tutuklandı ve bir yıla yakın Mamak askeri cezaevinde hapis yattı. Mahkûmiyet
kararı Yargıtay tarafından bozulunca serbest kalmasının ardından 10 Ekim
1972’de askere alındı. Tuzla Piyade Okulu’ndaki eğitimin ardından “kötü hal ve
düşünce sahibi” olduğu iddiasıyla er çıkarıldı. Askerliğini piyade eri olarak
Ağrı Patnos’ta tamamladı. O artık “sakıncalı piyade” idi.
Uğur Mumcu Terör örgütü
PKK ile Kürt sorununu birbirinden ayırıyordu. Yarım kalan son çalışması Kürt
Dosyası’nı, bu bakış açısı üzerine kurmuştu. Irkçılığa, dinciliğe,
mezhepçiliğe karşı çıkar, Aydınlanma Devrimi'ni savunurdu.
Uğur Mumcu devlet içindeki İslami Hareket, Gülen
örgütlenmesi ve Hizbullah'ın varlığından söz eden ilk gazeteciydi. Ve ne yazık
ki; 24 Ocak 1993 Pazar günü daha
sonra İBDA-C ve Hizbullah tarafından üstlenilen suikastla, Çankaya-Gaziosmanpaşa’da
evinin önünde arabasına konulan bomba ile öldürüldü.
Ancak üstünden 30 yıl
geçmesine rağmen Mumcu kadar Türkiye’yi de hedef alan bu korkunç cinayetin
üzerindeki sis perdesi hâlâ kalkmamıştır.
Mevcut iktidarca oluşturulan korku
ortamında Uğur Mumcu gibi cesur kalemlere daha çok ihtiyaç vardır.
Kanlı 1 Mayıs'ları, Kahramanmaraş'ı, Çorum'u,
İzmir İnciraltı katliamını, Sivas Madımak'ı, Gazi Mahallesi'ni
unutmamalı… Doğan Öz, Ümit Kaftancıoğlu, Hamit Fendoğlu, İlhan
Darendelioğlu, İlhan Erdost, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Vedat Aydın, Mehmet Sincar, Gaffar Okkan, Hrant Dink, Necip Hablemitoğlu cinayetlerini
işleyen tetikçilerin kimler tarafından korunup kollandığını iyi anlamak gerekmektedir.
Bu ülkenin geleceği onurlu, namuslu, cesur
kalemler karanlık kesimlerce hep hedef alındı. Çok insanımız
öldürüldü. Yaşamları karartıldı. Aileleri acılar
çekti. Çocuklar babasız kaldı. Çok canlar yandı. Ancak, doğru bildikleri yolda,
aydınlık ve ışık peşinde koşarken katledilenlerin fikirleri asla öldürülemedi,
yok edilemedi. Daha da büyüdü. Onların demokrasi mücadelesi, cesareti ve
dürüstlüğü genç kuşaklara örnek oldu.
Bunca katliamın, cinayetin, devlet içinde yuvalanmış
karanlık güçlerce dün olduğu gibi bugün de üstlerinin örtülmesi düşündürücüdür.
Aydınlarımızın ve gençlerimizin kanından
beslenenleri gün ışığına çıkarmak Tarih’in değil, devletin görevidir. Devleti
yönetenler önlerinde yükselen bu utanç duvarını aşmak zorundadırlar.
Değerli Canlar,
Yıllar evvelinden bugünü anlatan yazılarıyla kalemi
güncelliğini koruyan; aydın, demokrat, cumhuriyetçi, laik ve Atatürkçü kimliği
ile saygın bir kişilik, cesur bir gazeteciyi Uğur Mumcu'yu ve tüm demokrasi şehitlerimizi bir kez daha saygı, rahmet
ve özlemle anıyoruz...
HACI BEKTAŞI VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI DATÇA ŞUBESİ CEMEVİ BAŞKANI
MURAT YILDIRIM
12 Ocak 2023 Perşembe
Datça Demokrasi platformundan Cem Evi'mize ziyaret.
Datça Demokrasi Platformu; son dönemde gittikçe çoğalan anti demokratik uygulamalara ve seçmen iradesi gasplarına karşı dayanışmayı büyütmek, yapılacakları görüşmek üzere 11 Ocak 2023 Çarşamba günü Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevine ziyaret gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz süreçte hedef haline gelen siyasi partiler ve sivil örgütlenmelerle birlikte yapılabileceklerin görüşüldüğü ziyarette;
Datça Cemevi Başkanı Murat Yıldırım Datça Demokrasi Platformunun, kendilerine bu ziyaretlerinin birlik ve dayanisma gücü adina cok kiymetli olduğunu, demokrasi ve adaletin sağlanmasının en önemli unsur olduğunu ve bu konuda güç birliği ve dayanışmayla yol alabileceklerini söyleyerek, Datça Demokrasi Platformuna bu değerli çalışmaları ve ziyaretleri için de teşekkür etti.9 Ocak 2023 Pazartesi
Gağan Bayramı'nı Datça'da Kutladık
Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi olarak 05.01.2023 Perşembe akşamı canlarımızın getirdiği lokmalarımızı Dede Hıdır Ruzgar’ın lokma duası ile paylaştık.
Yine aynı akşamki sohbetimizde başkan Murat Yıldırım, Gağan Bayramı ile ilgili bilgi verdi.
Hepimizin bildiği ve kabul edeceği gibi; Yeni bir yıla girmenin her dinde, her inançta, her coğrafyada farklı ritüelleri var. Dersimliler ise yüzyıllardır, yeni yılı Gağan Bayramı ile kutlar. Bu ayda; Khal Gağanolarak bilinen bir ritüel ile yeni yıl karşılanır, eski yıl uğurlanır.
Aralık ayı, Dersim bölgesi Alevilerinin kutsadığı bir aydır. Çünkü İnançlarını, 'Reya Haq' yani Hak Yol olarak niteleyen Dersimlilere göre, Aralık ayı bu inancın 10'uncu ayıdır. Gağan ayının birinci günü 22 Aralık'a, 30'uncu günü de 20 Ocak'a rastlar. Dersim Alevilerinin inancına göre, Gağan ayının ilk günü kış mevsimine de girilen gündür.
'khal' sözcüğünün 'yaşlı/bilge/kâmil' anlamına geldiğigibi Gağan da dinsel
Dersim mitolojisine göre Khal Gağan, aralık ayının üçüncü haftasında başlar ve ocak ayının ilk haftasına kadar sürer. Gağan ayında, salı gününden başlayıp üç günlük oruç tutulur. Orucun amacı; çetin geçecek kış aylarının can ve mal kaybına sebep olmaması için niyaz etmektir. Pir, Mürşit ve dedelerin olduğu yerlerde cemler bağlanır. Bu süre içinde insanlar mümkün olduğunca gönül kırmamaya gayret ederler.Üç gün orucun ardından kömbeler yapılır ve gülbengler ve lokma dualarıyla paylaşılır. Bu kömbelerin içine üç küçük ağaç parçası konulur: Birincisi kısmet, ikincisi bereket, üçüncüsü ise sağlık içindir.
Bizler de Gağan Bayramı vesilesi ile bir kez daha tüm yurttaşlarımızın yeni yılını kutlar; birlik ve dirliğimizin daim olmasını yüce Allah’tan niyaz ederiz.
Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı
Murat Yıldırım