Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Datça Şubesinin Datça Demokrasi Platformuyla birlikte gerçekleştirdikleri Maraş Katliamı 41. Yıl Anması Basın Açıklaması 20.12.2019 saat 16.00’da Datça Cumhuriyet Meydanında yapıldı. Sunumu Özcan Bey tarafından yapılan programda Basın açıklaması Ali Ekber Bayar tarafından okundu.
Datça Demokrasi Platformu bileşenlerinin yer aldığı programa Datça Belediye Başkan Yardımcısı İnci Bilgin, Chp Datça İlçe Başkanı Aytaç Kurt veYönetim Kurulu Üyeleri, HDP Datça İlçe Başkanı Hürriyet Karadenizve üyeleri, Datça Belediye Meclis Üyeleri can Canbey ve Fatma Tatlı, Eğitim Sen ve Emeksen Başkanı Hüseyin Sarıbaş, Kent Konseyi Başkan yardımcısı Güngör Çelik, Kadın İş Gücü başkanı Menşure hanım, Datçec Yöneticileri ve bie çok sivil toplum yöneticileri katıldı. Program sonunda Cemevinde yapılan helva katılımcılara ikram edildi. Maraş Katliamı Basın Açıklaması şöyle yer aldı;
MARAŞ KATLİAMINI UNUTMAYACAĞIZ UNUTTURMAYACAĞIZ!
Yüzlerce insanımızın vahşice katledildiği, binlerce insanımızın yaralandığı, on binlerce insanımızın göç etmek zorunda bırakıldığı, insanlarımızın evlerinin ve işyerlerinin talan edildiği ve yakıldığı Maraş Katliamının üzerinden tam 41 yıl geçti.
Maraş Katliamı 19 Aralık 1978 günü akşamı saat 21.00’de ülkücü bir faşistin Çiçek Sinemasında gösterilen “Güneş Ne Zaman Doğacak” adlı sağ içerikli antikomünist bir filmi izleyenlerin üzerine tahrik ve provokasyon amacıyla bomba atması ile başladı. Ardından daha önce Maraş’ın çeşitli ilçelerinden gelen ve önceden hazırlıklı olan faşist militanların kışkırtmalarıyla gerici güruhlar CHP Maraş İl Binasına saldırdılar. Ertesi gün Alevi canlarımızın yoğun olarak gittiği bir kıraathane bombalandı.
Bir gün sonrasında ise TÖB-DER üyesi iki öğretmen faşistler tarafından vurularak öldürüldüler. 22 Aralık 1978 günü iki öğretmenin cenazesi bilerek işlemleri geciktirilerek Cuma Namazı saatine denk getirildi. Cenazeler taşındığı sırada Bağlarbaşı Camii imamının “Bir Alevi öldüren beş kez cennete gider. Komünistlerin ve Alevilerin Cenaze namazları kılınmaz” şeklindeki insanlık dışı ve aşağılık vaazının ardından harekete geçen katil sürüleri cenazelere saldırdılar. Saldırı nedeniyle cenazeler ortada kaldı. Güvenlik güçleri bu sıralarda saldırıları izlediler ve hatta ötesinde teşvik ederek yönlendirdiler. Faşistler 23 Aralık 1978 günü Alevilerin ve solcuların evleriyle işyerlerine saldırmaya ve buldukları insanları katletmeye başladılar. 24 Aralık 1978 günü ise Maraş’ta yer gök vahşice katliama uğrayan mazlum halkımızın çığlıklarıyla inliyordu. Vahşet dünya tarihinde eşine çok az rastlanabilecek bir korkunçlukta devam etti.
Devlet güçlerinin gözü önünde insanlarımız parçalanarak, kurşunlanarak, çivilenerek, kazanda kaynatılarak katledildiler. Kadınlarımıza tecavüz edildi. İnsanlarımızın malları mülkleri talan edildi. Evleri yakıldı. Ana karnındaki ve kundaktaki bebeklere dahi acımasızca kıydılar. Faşistler yolları kapatıp hastaneleri kuşatarak yaralıların tedavilerini engellediler. Birçok insanımızı da bu yüzden kaybettik. Katliamın ardından binlerce Alevi ve solcu yurttaşımız canlarını kurtarmak için Maraş’ı terk etmek zorunda kaldılar. Maraş’ın demografik yapısı değiştirildi.
Bugüne kadar gerçekleştirilen bütün Alevi katliamlarının davalarında olduğu gibi göstermelik yargılamalar yapıldı. Katliamın gerçek sorumlularına ve planlayıcılarına hiç dokunulmadı. Katliamın üzeri kapatıldı. Katliamda başı çeken faşist katiller ödüllendirildi. Bu katillerin kimi milletvekili yapıldı. Maraş Katliamının üç müdahil avukatı Ceyhun Can 10 Eylül 1979’da, Halil Sıtkı Güllüoğlu 3 Şubat 1980’de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980’de peş peşe faşistler tarafından katledildiler.
Maraş Katliamı faşistlerin tetikçiliğini yaptığı ve devletin yönlendirmesiyle gerçekleştirilen planlı ve organize bir katliamdır. Devlet güçleri katliam boyunca hiçbir müdahalede bulunmadan sadece izlediler. Ötesinde katliamı yönlendirdiler ve teşvik ettiler.
İyi bilinmelidir ki; bu katliam bir insanlık suçudur. Devlet Maraş Katliamındaki sorumluluğunu kabul etmeli ve özür dilemelidir. Maraş Katliamı yüzlerce yıldan beri Alevi halkımıza karşı gerçekleştirilen katliam, asimilasyon ve inkar politikalarının bir parçasıdır. Maraş Katliamı Dersim Katliamının bir devamıydı. Maraş Katliamı Çorum, Sivas, Gazi, Gezi, Suruç ve Ankara Garı katliamlarının bir hazırlığıydı.
Bütün halkımıza çağrımızdır:
Yeni katliamlar yaşamamak için bütün katliamların hesabını sormak zorundayız. Maraş Katliamını unutmamak ve unutturmamak için bugün burda buluştuk. Katledilen canlarımızı andık. Maraş Katliamının bir insanlık suçu olduğunu bütün Türkiye’ye ve Dünya’ya haykırdık.
Maraş’ı Unutma Unutturma!
Maraş’ın Hesabı Sorulacak!
FOTO GALERİ:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder