27 Aralık 2021 Pazartesi

Denizli Teslim Kaza Abdal Türbesi, Dediği Sultan Türbesini ziyaret

 Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi Başkanı Murat Yıldırım, Genel Sekreter İrfan Sarı ve eşleri 06.12.2021 Pazar günü Denizli ilinde bulunan Teslim Kaza Abdal Türbesi, Dediği Sultan Türbesini ziyaret ettiler.

 Gazeteci İbrahim Afatoğlu ve kızı Fatma Afatoğlu’nun rehberlik ettiği gezide türbelerin tarihi geçmişi hakkında detaylı bilgi alan HBVAKV Datça Şubesi üyeleri bu dergâhların alevi inancındaki yeri ve önemi sebebiyle herkesin bu değerlere sahip çıkması gerektiğini söylediler.


Aşağıda Gazeteci İbrahim Afatoğlu’nun dergâhlara ilişkin yazısını bulacaksınız. Keyifli okumalar.

LAODİKYA ANTİK KENTİ VE KİLİSESİNE MİLYONLAR HARCAYAN ZİHNİYET KENDİ ÖZ KÜLTÜRÜ TÜRBELERE YOL LEVHASI BİLE DİKMİYOR!..

Türkler Anadolu’ya başlarında boy beyi ve “baba” veya “dede” adı verilen dini önderlerinin sevk ve idaresinde boy, oymak, aşiret ve cemaat sosyal yapı şeklinde göç etmişlerdir. Bu “baba” ve “dede” unvanlı kutsal kişiler Horasan mekteplerinde tedrisat görmüş, Ahmet Yesevî ve onun dünya görüşü olan Türk İslâm anlayışını benimsemiş Horasan Dervişleri veya Horasan Erenleri diye tarif edilen idealist insanlardır. Bunlar Ahmet Yesevî ve onun halifesi olan Hacı Bektâş-ı Velî tarafından gaza ve tebliğ mefkuresinin icra edilmesi için genellikle sınır boylarında görevlendirilmişlerdir.

Bu “baba” ve “dede” unvanlı Horasan Erenleri, inziva hayatı yaşayan Arap ve İranlı mutasavvıfları gibi tekke ve zaviyelere kapanmamıştır. Aksine onlar, önderi oldukları Türkmen topluluklar ile birlikte düşmana karşı çıkan, Denizli gibi uç bölgelerde, serhad boylarında fetih hareketlerine katılan, binlerce köy ve kasabaya isimlerini vererek, ellerinin emeği ve alınlarının teriyle dağ başlarında yer açıp yerleşen, bağ ve bahçe yetiştiren, kurdukları tekke ve zaviye etrafında köyler oluşturan, böylece İslâm’ı yayan; Ömer Lütfi Barkan’ın deyimi ile “Kolonizatör Türk Dervişleri”dir.

Onlar, ordularla birlikte ve hatta ordulardan evvel fütuhata çıkmış, karşı tarafı daha evvel manevi olarak fethetmişlerdir. Kurdukları tekke ve zaviyelerle orduların sınır karakolu, tacirlerin ikmal merkezi, Türkmen iskânının köy adları olmuşlardır.

İşte Denizli Bölgesi’nde 105 türbe ve 150’den fazla Horasan Eereni ve Bektâşi dervişleri Tavas’da Sarı İsmail Sultan, Kale’de Koyun Baba, Acıpayam’da Yatağan Baba, Baklan’da Hüsameddin Dede, Çivril’de Beyce Sultan, Çal’da Mahmut Gazi, Sarayköy’de Karaca Ahmet gibi yüzde sekseni “dede” ve “baba” unvanlı aziz kişiler, Denizli’nin fethinde bizzat mücadele etmiş, savaştan sonra da fethedilen topraklarda köyler kurmuş, bu köylerde oturan Türkmen topluluklarının geçim kaygıları ve eğitim sorunlarıyla uğraşmış olan “Kolonizatör Türk Dervişleri” ve “Horasan Erenleri”dir.

Yedi bin kilometre uzaklıkta Ata yurdumuz Orta Asya’dan Anadolu’ya göç ederek buraları bize Anavatan eden bu “dede” ve “baba” unvanlı Horasan Ereni ve Bektâşî dervişlerine en azından minnet borcumuz bulunmaktadır.


Batılı araştırmacı F. W. Hasluck (1878-1920) “Tavas-Burada Hacı Bektaş’ın halifelerinden Sarı İsmail Sultan metfundur.  Denizli-Halen veya vaktiyle mühim bir Bektâşî merkezi olduğu anlaşılıyor…” sözü pek doğru bir sözdür. Çünkü birbirine pek yakın konumda olmak üzere Sarı İsmail Sultan, Teslim Abdal Sultan, Kazak Abdal Sultan, Dediği Sultan, Bostancı Baba, Yatağan Baba gibi pek çok Horasan Ereni ve Hacı Bektâş-ı Velî dervişi Denizli Bölgesi’nde mekân tutmuştur.

Günümüzde, ülkenin pek çok yerinden bu Horasan Ereni ve Hacı Bektâş-ı Velî dervişlerinin türbelerine ziyaret edilmektedir. Özellikle Sarı İsmail Sultan, Teslim Abdal Sultan, Kazak Abdal Sultan, Bostancı Baba ve Yatağan Baba türbelerine pek çok insan ziyaret etmektedir. Bu hafta da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Başkanı Sayın Murat Yıldırım ve kıymetli eşleri, Şube Sekreteri Sayın İrfan Sarı ve kıymetli eşleri ile birlikte Sarı İsmail Sultan, Teslim Abdal Sultan, Kazak Abdal Sultan ve Dediği Sultan türbelerine ziyarette bulunduk. Türbe ve çevresinde yapılması gerekenleri konuştuk.

Özellikle Denizli’deki Horasan Ereni ve Hacı Bektâş-ı Velî Dervişlerinin dergâh ve türbeleri bakımsızlıktan ve ilgisizlikten virane bir durumdadırlar. İlgili kurum ve kuruluşları yönetenler ya bu türbelerde yatanların kimler olduğun hakkında bilgisiz, ya da inançsal taassuba gark oldukları için bu türbelerin yıkılıp yok olmasına beklemektedirler.

Çünkü bırakın bu türbelere bakım, onarım ve tamirat yapmaya, türbeleri gösteren yol levhaları bile dikilmemiştir. Laodiya Antik Kenti ve bu kentte bulunan kiliseyi milyonlarca para ve zaman harcayarak ayağa kaldırmaya çalışan zihniyet, kendi öz değerleri olan türbeleri ve kültürünün göz göre göre yıkılmasını beklemesi, ne Türklük gururu ne İslam ahlakı ne de insanlık onuru ile izah edilmesi mümkün değildir.

Derim ki; bu konuda duyarlı olan Türk Kültürü’nü araştırma kuruluş ve kişileri, Yörük-Türkmen dernekleri, Alevî-Bektaşî dernek ve vakıfları gibi sivil toplum kuruluşları, sık sık kültür değerlerimizi ziyaret ederek basın-yayın kuruluşları ve kamuoyunda gündem oluşturmalı,  bu zihniyeti rahatsız etmeli, vicdanlarında sarsıntı yaratmalıdır. Bu vesile ile Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Başkanı Sayın Murat Yıldırım ve kıymetli eşleri, Vakıf Sekreteri Sayın İrfan Sarı ve kıymetli eşlerine teşekkür ediyoruz, sağlık ve esenlikler diliyoruz.
























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder