22 Mart 2022 Salı

SULTAN NEVRUZ VE AŞIK VEYSEL’İ ANMA PROGRAMI GERÇEKLEŞTİ

 HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI DATÇA ŞUBESİ CEMEVİNDE “SULTAN NEVRUZ VE AŞIK VEYSEL’İ ANMA PROGRAMI”

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi tarafından gerçekleştirilen Sultan Nevruz ve Aşık Veysel’i anma etkinliği 21 Mart 2022 Pazartesi günü saat 12’de Hızırşah Hacetevi Tepesi’ni ziyaretle başladı. Yönetim Kurulu üyeleri ve bir grup vatandaşın katıldığı ziyarette, Hacetevi Tepesinde bir konuşma yapan Datça Cemevi başkanı Murat YILDIRIM 21 Mart’ın Alevilik inancındaki öneminden bahsetti. Şah-ı Merdan Hz. Ali’nin bugün doğduğunu, baharın müjdelendiği bugün kurbanlar kesilip paylaşıldığını ve akşamında ise nevruz cemi yapıldığını söyledi. Hacetevi Tepesinde zakir İnci KEMENT’in okuduğu nefes ve deyişlerin ardından buraya getirilen lokmalar paylaşıldı. 

Akşam ise Cemevi’nde bir program gerçekleştirildi. Saat 18.30’da cemevinde gerçekleştirilen programın sunuculuğunu Özge ARDUVAN yaptı. Cemevi Başkanı Murat YILDIRIM’ın açılış konuşmasının ardından Memleket Partisi İlçe Başkanı Emine Anber TANIR’ın Aşık Veysel’i anlatan konuşmasının ardından Leyla DİNÇER Aşık Veysel’in şiirlerini seslendirdi. 

Günün anlam ve önemine ilişkin Datça Cemevi tarafından hazırlanan basın açıklaması Özge ARDUVAN tarafından okundu. Ve ardından Aşık Veysel ezgilerinden oluşan müzik dinletisine geçildi. Zeki ŞİMŞEK, İnci KEMENT, Gülay BAHAR, Haşim BALLI, Ömer TEKDAĞ, Mehmet CENKILIÇ’ın seslendirdiği ezgilerden sonra, katılımcılara teşekkür belgeleri takdim edildi. 

Getirilen lokmaların paylaşılmasının ardından etkinlik sona erdi.

 

Günün anlam ve önemine ilişkin basın açıklaması ise şöyleydi;

 

Nevruz Bayramı ya da kısaca Nevruz; Afganlar, Anadolu Türkleri, Arnavutlar, Azeriler, Farslar, Gürcüler, Karakalpaklar, Kazaklar, Kırgızlar, Kürtler, Özbekler, Tacikler, Türkmenler ve Zazalar tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı olarak adlandırılır.

Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen Nevruz, İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder.

28 Eylül - 2 Ekim 2009 arasında Abu Dabi’de hükümetler arası toplanan Birleşmiş Milletler Manevi Kültür Mirası Koruma Kurulu, 3000 yıldan beri kutlanmakta olan Pers kökenli bu şenliği, Dünya Manevi Kültür Mirası Listesi 'ne dâhil etmiştir. 2010'dan başlayarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 21 Mart'ı "Dünya Nevruz Bayramı" olarak ilan etmiştir. 

Ağır ve zorlu geçen kış aylarından sonra, toprağı işleyecek, durağanlıktan harekete geçebilecek, bitkilerin yeşermesi, dalların boy vermesi, kuzuların melemesi, toprağın canlanması, dolayısı ile bereketin ve bolluğun başlangıcı bir gündür 21 Mart: Sultan-ı Nevruz. Binlerce yıldır, insanlık kendi tarihinde daima doğa varlıkları ile ilişkilerine yer yer kutsallık yükleyerek; bu ilişkiyi törensel bir şekilde, zamana ve çağa uyarak, özünü bozmadan sürdürmüştür. 

Alevilerce Nevruz yeni yıl ve baharın başlangıcı ile beraber inançsal boyutta hem Hz. Ali’nin doğum günü olarak, hem de Hz. Fatima ile evlendiği, yaradılışın sevgi ve mutluluğun alevlendiği, yeşerip boy verdiği gün olarak kutlarlar. 

Geçmişte Alevi-Bektaşiler Nevruz günü, baharın çiçekleri ve gülleri ile süslenmiş, mumlarla aydınlatılmış Cem Evi’ne, en temiz ve güzel elbiselerini giyerek gelirlerdi. Günün anlamı ve Hz. Ali hakkında muhabbet edilirdi. Gülbenkler, deyişler okunur, canlar getirdikleri lokmaları paylaşır, şerbetler (dem ) içilerek kutlanırdı.

Binlerce yıllık uygarlıklardan süzülerek gelen 21 Mart Nevruz günü, birbirlerini ziyaret edip barış, dostluk ve sevgiyi paylaşmışlardır. Gündüzleri halay çekmişler, akşamda  dergâhlarda ’’Nevruz Cemi’’ yapıp semah dönmüşlerdir.

Biz de; Hem yeniden doğuşu, tomurcuklanmayı, çiçeklenmeyi; hem de barış için, kardeşlik için, dostluk için, yeni güzel başlangıçlar için ihtiyacımız olan ateşi temsil eden Nevruz Bayramımızın hepimize kutlu olmasını ve ülkemize huzur getirmesini temenni ediyoruz.

Yine bugün 25 Ekim 1894, Sivas, Şarkışla’da dünyaya gelen Âşık Veysel Şatıroğlu’nun da ölüm yıldönümüdür. 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucu iki gözünü kaybeden ve babasının kendisine oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini daha sonra 1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başlayan büyük ozanımız 78 yaşında vefat etmişti. 

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı da yaptı. 21 Mart 1973’te aramızdan ayrılan ünlü halk ozanımız Âşık Veysel’i saygı, sevgi ve özlemle anmaktayız. 

HACI BEKTAŞI VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI

DATÇA ŞUBESİ CEMEVİ YÖNETİMİ ADINA BAŞKAN

MURAT YILDIRIM
























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder