LAİK VE DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE İÇİN “BÜYÜK ALEVİ KURULTAYINDA” BULUŞUYORUZ
Bu ayrımcı ve yok sayan tavır, bugün de Torba Yasalar çıkartarak, Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevleri Başkanlığı kurarak, İnancımızı bir kültür, İbadetimizi folklorik bir imge, İbadethanemizi de kültür evi olarak görmeye devam etmektedir. Alevi toplumunun temsiliyeti olan Alevi kurumlarının fikri dahi alınmadan kurulan, Alevi - Bektaşi Kültür Ve Cemevleri Başkanlığı eliyle, kendi Alevi’sini yaratma arzusu ile yeni Federasyonlar kurdurarak “Böl, Parçala, Yönet” politikasını uygulamaya başlamışlardır.
Bizler “Kırmızı Çizgimiz Laikliktir” dedikçe, muktedirler Aleviliği devletleştirme çabası içine girerek, asimilasyona yönelik adımlar atmayı hızlandırmışlardır.
Bilinmelidir ki Cumhuriyetin birinci yüz yılının son günlerine gelirken “Kün” denilen günden beri, Yunus’un dediği gibi, yedi kez boşalıp dolan dünyada, bir kandilden bir kandile atıldık, kabdan kaba girdik, boşaldık, değiştik, geliştik, yer değiştirtildik, ötekileştirildik ama hala buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz.
Turab olup yer yüzüne saçıldığımız günden, bugüne ve yarınımıza çağrımız hep aynı kalacak, dünyayı, insanlığı güzel eylemek ve dini, dili, ırkı, rengi cinsiyeti ne olursa olsun bu güzellikleri birlikte pay ederek yaşamaktır..
Sevgi ve Muhabbetin piri
Hünkarın dediği gibi;
Dostumuzla beraber, yaralanır kanarız
Her nefeste aşk ile yaradanı anarız
Erenler meydanına, vahdet ile gir de gör
Kırk budaklı şamdanda, kırkımız bir yanarız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder