Datça Cemevi’nde Hıdırellez Kutlaması.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi 6 Mayıs 2022 cuma günü Hızırşah Dergahı ve Eski Camiide Üyeler ve Misafirlerle Hıdırellez Kutlaması gerçekleştirdi.Günün anlam ve önemiyle ilgili konuşma yapan HBVAKV Datça Şubesi Başkanı Murat Yıldırım, neden Hızırşah dergahında olduklarını anlattı. Buranın 1826 yılına kadar Alevi Beltaşi inanca hizmet ettiğini, 2. Mahmut’un Alevi Bektaşı dergahları kapatmasının ardından buraların terk edildiğini söyledi. Yıllar önce kendileri gelip buranın alevi bektaşi dergahı izleri taşıdığını söyledikten sonra virane olan ve vakıf olarak kendilerinin zaman zaman temizleyip gündeme getirdikleri bu mekanın, kendilerinin bu dokunuşları ve farkındalık yaratmalarından sonra, buranın fark edilerek hızlıca tarihi dokuya zarar veren izinsiz onaysız bir çalışma ile acele olarak buranın camiiye dönüştürülerek, imam atandığını söyledi. Yasal olarak her türlü girişimlerde de bulunduklarını söyleyen Murat Yıldırım kendilerinin geçmişlerine sahip çıkmak adına burda olduklarını söyledi.
Murat Yıldırım’ın konuşmasının ardından Yönetim Kurulu Üyesi Aygül Yıldırm Aksoy Hıdırellez'le ilgili bir konuşma yaptı. Zakir ozan İnci Kement’in lokma duasının ardından getirilen lokmalar misafirlerle paylaşıldı.
HIDIRELLEZ
Sevincimde, kederimde
Yazgımda, kaderimde
Hayalimde, rüyamda
Özlemimde, sevdamda
Hikayemde, efsanemde
Sen varsın ya HIZIR
Hıdırellez günü bir Bahar bayramıdır, Doğa’nın canlanış bayramıdır.
Tüm ihtişamıyla, kış ayları gelince beyaz örtünün altına gizlenen tabiat ana, Hıdırellez günü ile birlikte canlanır, doğayı rengarenk kılarak, insanların gönlünde o birbirinden güzel renkleri ile bir umut ışığı yakar.
İşte bu ve bir çok anlatılan olaylara sebep olan Hızır ile İlyas’ın buluşması olarak bilinir.
Karada insanlara yardım eden Bozatlı Hızır’ın, denizde deryada yetiş diye çağırdıklarında imdadına koşan Hızır İlyas diye bir kardeşi vardır.
Bu iki kardeşin sene de bir gün, bir gül ağacının altında buluştukları 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan geceye iki kardeşin isminin birleştiği “Hıdırellez günü” denir.
“Benli boza binmiş, ak donlu, altın kapaklı, altın sakallı, cebrail gibi börklü, gök renkli ay-koca, gökten indi, darda kalana yardım etti” diye, halk hikayelerimizde, efsane ve destanlarımızda sürekli insanlara yardım elini uzatan bir Hızır-İlyas vardır.
Öyle ki, Anadolu da bugün insanlar,
Hızır gelecek diye sabah gün ağırmadan kalkarak evlerinin önü süpürür, yönünü güneşe çevirerek tüm tabiata, insanlığa, hanesine dualarını eder, lokmalar yapılır, kurbanlar kesilir, ziyaretlere gidilir, dileklerini kağıtlara yazarak bir gül ağacının altına umutlarını serpiştirir, kendi yörelerine uygun kutlamalar yaparlar, bayram ederlermiş.
Bugün yapılan dualar ile;
Dildeki dileklerin gerçekleşeceğine, hastaların iyileşeceğine, uğursuzlukların sona ereceğine, sorunların çözüm bulacağına, kısmetlerin açılacağına ve bereketin artacağına inanılan bir Hızır günüdür, Hızır bayramıdır.
Doğayla beraber insanlar da canlanır bugün.
Yeni umutlar, yeni sevinçler, yeni başlangıçlar, hayırlı kapılar ve bereketli hasatlar için bir umut meşalesidir bugün.
Bu güzel anlamlarıyla Hıdırellez gününün, bütün dileklerinizin kabul olduğu, yollarınızın sevgiye çıktığı, bereketli günlerin geldiği, güzel haberler aldığınız, şifa arayanlara Hızır İlyas’ın yetiştiği bir gün olması dileğiyle..
Hızır-İlyas kılavuzunuz,
Hak Muhammed Ali yardımcınız olsun..
Eren YILDIRIM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder