10 Muharrem'de Kerbela Şehitlerini Hızırşah Külliyesinde Andık.
İmam Hüseyin’nin şehit edilişinin 1476 yılı olan 10. Muharrem günü, Hızırşah külliyesinde 23.10.2015 Cuma günü saat 13.00 de gülbentle, dualarla dedemiz Nihat YOLERİ tarafından andık. İmam Hüseyin’in şehit edilişini neden burada anıyoruz? Burası cami olarak kullanılsa da yapısı ve çevresindeki hamam aşevi ve meydan evi olmasından dolayı burası bir külliyeyi işaret etmektedir. Anıtlar kurulunun yapacağı herhangi bir araştırma sonucunda da gün yüzüne çıkar. Biz aleviler yukarda bahsettiğimiz sebeplerden dolayı buranın bir külliye olduğuna inanır ve ibadetlerimizi burada sürdürürüz. H.B.V.A.K.V DATÇA ŞUBESİ CEMEVİ BAŞKANI Datça Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Cemevinde her akşam oruç açma yemeğinden sonra dedemiz Nihat Yoleri tarafında bir İmamın künyesi anlatılıp daha sonrada dua ve duaz ı imam okunarak devam ediliyor. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi Muharrem Ayı Yassı Matem Oniki İmamlar Orucu oruç açma lokması ve yemeği 14 Ekim 2015 Çarşamba günü itibari ile kurum Dedemiz Nihat Yoleri’nin Gülbenkleri ve duaları ile her akşam canlar KerbelaŞehitleri’ni anıyor. 12 İmamlar’ın ve Kerbela Şehitleri’nin yasını tuttuğumuz bugünlerde, Hz. Hüseyin’in haksızlığa karşı direnen, zalimin önünde eğilmeyen başı olabilmek, bu inançlı ve onurlu duruşu gelecek kuşaklara taşıyabilmek umudu ile; çokluk içinde birliğin güzel bir örneği olarak dağıttığınız Aşurenin tüm insanlığın birliğine vesile olmasını ve kabulünü niyaz ediyor, saygılarımızı sunuyoruz. Tüm Canlarımızla birlikte Kerbela şehitlerini ve İmmam Hüseyin’i analım. Birlikte yassı matemizi tutalım. Datça'da yaşayan tüm canların oruç açma yemeğine ve sohbetlere katılmalarını ve manevi destek vermelerini bekliyoruz. NOT: 23 EKİM 2015 Cuma Günü 10 MUHARREM YASI MATEM KERBALA ŞEHİTLERİ ANILACAK. 26 EKİM 2015 Pazartesi Günü Aşure Günü vakıf merkezimizde yapılacaktır. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi Cemevi Yönetimi 2. GÜN - 15 EKİM 2015 PERŞEMBE ( NİHAT VE HATUN YOLERİ ) 3. GÜN - 16 EKİM 2015 CUMA ( TÜRKMEN HANIM ) 4. GÜN - 17 EKİM 2015 CUMARTESİ ( HASAN VE FATMA TOKGÜZ ) 5. GÜN - 18 EKİM 2015 PAZAR ( AZİZ DOĞAN VE EŞI ) 6. GÜN - 19 EKİM 2015 PAZARTESİ ( NAYIM VE NERMA KAYA ) 7. GÜN - 20 EKİM 2015 SALI ( AZİZ DEMIR VE EŞİ ) 8. GÜN - 21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA ( ZİYA VE FADİME ALTUNTAŞ ) 9. GÜN - 22 EKİM 2015 PERŞEMBE ( BATAL VE YETER TAŞDELEN ) 10. GÜN - 23 EKİM 2015 CUMA ( RIZA VE NECAR USANMAZ ) 11. GÜN - 24 EKİM 2015 CUMARTESİ ( HÜSEYİN VE AYGÜL YILDIZ ) 12. GÜN - 25 EKİM 2015 PAZAR ( VELİ TOK VE MİYASE TOKGÖZ ) AŞURE GÜNÜ 26 EKİM 2015 PAZARTESİ ( SAAT 12.30 AŞURE LOKMASI ) Yakup peygamber, kuyuya atılan oğlu yusuf’a bugün kavuştu. Nuh peygamberin gemisi bugün Cudi dağında karaya oturdu. Gemide bulunanlar tufandan kurtuldukları için Tanrı’ya şükran borcu olarak gemide arta kalan çeşitli hububatı birbirine katıp çorba pişirdiler, adına da Aşure dediler. Ve her yıl On Muharrem’de aşure pişirerek bunu gelenekselleştirdiler. İbrahim peygamber bugün doğdu. Eyüp peygamber gördüğü işkence sonucu bugün göğe çıktı... Ve Yezid’e boyun eğmeyen Hz. Hüseyin bugün yanındakilerle birlikte katledildi. Tüm bu olayların sonunda gerek şükretmek gerekse matem için oruç tutulmuştur. Kerbela katliamından sağ olarak İmam Zeynel Abidin’in Ehl-i Beyt sorunu sürdürmüşolmasına duyulan sevinçten dolayı da Aşure yapılması ve dağıtılması gelenekselleşti. Aşure pişiriminde en az 12 çeşit olması esastır. Bunlar genellikle buğday, un, su, incir, elma, armut, ayva, üzüm, nohut, fasulye, ceviz, badem, çekirdek, fıstık, fındık, karanfil, zencefil, şeker veya eskiden olduğu gibi pekmez olur. Aşure pişirenler, en az yedi komşu ve akrabaya aşure dağıtılırlar. Hz. Hasan ile Muaviye arasındaki anlaşma gereği, hilafet yeniden Hz. Ali soyuna döneceği yerde, Muaviye Hz. Hasan’ıöldürtmüş ve yerini oğlu Yezid’e bırakmıştır. Yezid hilafet tahtına oturunca, Hz. Hüseyin’den hilafetini kabul etmesini ve biat etmesini talep etmiştir. Bunu reddeden Hz. Hüseyin Medine’den Mekke’ye göç etmek durumuyla karşı karşıya gelir. Hz. Hüseyin daha yola çıkarken ölümü göze almıştır. Hilafet iddiasıyla yapılacak bir ayaklanmanın tohumlarını atmak ya da örgütleyiciliğini üstlenmek gibi bir rol oynamamıştır. Mekke’den yola çıkan Hz. Hüseyin daha Küfe’ye varmadan, Yezid Küfe’lilerin üzerine Basra Valisi Ubeydullah’ı göndererek Hz. Hüseyin’e katılmaktan caydırmıştır. Hz. Hüseyin Fırat ırmağının batısındaki Kerbela’ya vardığında valinin gönderdiği orduyla karşılaşmıştır. Çünkü önüne konan seçenek, ya biat etmek ya da savaşmaktır. Hz. Hüseyin ikinci yolu seçer. Çarpışma sonunda, yanındakilerle birlikte öldürülmüştür. Olayın içinde simgeleştirmeyi ve efsaneleştirmeyi kolaylaştırıcı bir dizi unsur vardır. Efsane olan Kerbela gerçekleri ne kadar aşmıştır? Bunu bugün de bilmek zor olsa da, yüklenilen anlam tarihsel anlamıyla sınırlı tutulmayacak kadar geniştir. Hz. Hüseyin’i ve Kerbela’yı bir simge olarak hala bağlı tutan bağ dokularından biri de; tarihsel çerçevesi ne olursa olsun, zalim ile mazlumun, hakikat ile gerçeğin, azınlık ile çoğunluğun, egemen ile ezilenin eşit olmayan koşullarda karşılaşmasına duyulan tepkidir. Sonuç olarak, Hz. Hüseyin Kerbela çölünde Tanrısal vasıflara sahip, onları kullanan, mucizeler yaratan bir kahraman olarak değil, aksine bütün bunların dışında insan olarak kalmayı seçen bir Hüseyin’dir. Görüldüğü gibi Anadolu Aleviliğinin savunduğu ve bağlı olduğu Hüseyin, hakikat düzeyinde yer alan mutlak değerler adına ölümü göze alan “ padişah olmaktansa” ölümü seçen Hüseyin’dir. Tarihsel gelişimindeki tüm bu baskılar sonucunda mevcut iktidar yapısı içinde daima muhalif kalmıştır. Anadolu Aleviliği’nin felsefesi, temelini oluşturan, büyük düşünür Hacı BektaşVeli’nin düşüncelerinin içine Anadolu’da İslam’dan önce var olan Hitit, Lydia, Frigia inanışlarını, Budizm’i, eski Roma, Yunan ve eski Türk dinlerinin vb. unsurlarını alarak Hümanist, Heteredoks bir yapıya kavuşmuştur. İşte tarihsel gelişimi ve felsefesiyle Anadolu Aleviliği evrenseldir. Derisinin kabesi insandır. Sadece Türkiye’de değil tüm Dünya’daki haksızlıkların, sömürülerin karşısında çığlık olmuş ve olmayı sürdürecektir. Yeri gelir Kerbela’da katledilenlerin acısı için tepki gösterip oruç tutar yeri gelir Hindistan Halkı’nın özgürlüğü için ölüm orucuna yatan Gandhi’nin cezaevlerinde en doğal haklarını sağır Dünya’ya duyurabilmek için ellerinde kalan son şeylerini, canlarını ortaya koyup ölüm orucuna yatan mahkumların onurlu mücadelelerinin yanında yeralır.İşte Anadolu Aleviliği’nin bu devrimci, özgürlükçü, demokrat anlayışı,Kerbela’ya, insan kalan Hüseyin’e dayanır. Bu yüzden Muharrem Orucu ve Kerbela önemlidir. MASUM-U PAK 2. GÜN - 12 EKİM 2015 PAZARTESİ MASUM-U PAK 3. GÜN - 13 EKİM 2015 SALI YAS-I MATEM 1. GÜN - 14 EKİM 2015 ÇARŞAMBA YAS-I MATEM 2. GÜN - 15 EKİM 2015 PERŞEMBE YAS-I MATEM 3. GÜN - 16 EKİM 2015 CUMA YAS-I MATEM 4. GÜN - 17 EKİM 2015 CUMARTESİ YAS-I MATEM 5. GÜN - 18 EKİM 2015 PAZAR YAS-I MATEM 6. GÜN - 19 EKİM 2015 PAZARTESİ YAS-I MATEM 7. GÜN - 20 EKİM 2015 SALI YAS-I MATEM 8. GÜN - 21 EKİM 2015 ÇARŞAMBA YAS-I MATEM 9. GÜN - 22 EKİM 2015 PERŞEMBE YAS-I MATEM 10. GÜN - 23 EKİM 2015 CUMA YAS-I MATEM 11. GÜN - 24 EKİM 2015 CUMARTESİ YAS-I MATEM 12. GÜN - 25 EKİM 2015 PAZAR AŞURE GÜNÜ 26 EKİM 2015 PAZARTESİ |
22 Aralık 2015 Salı
Kerbela Şehitlerini Hızırşah Külliyesinde Andık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder