3 Eylül 2014 Çarşamba

Aleviler 'artık yeter' demek için sokağa çıktılar.

Aleviler 'artık yeter' demek için sokağa çıktılar.

25 Mayıs 2014 Pazar Günü, Alevi örgütleri başta İstanbul olmak üzere birçok kentte Okmeydanı'nda Uğur Kurt'un cemevi bahçesinde öldürülmesiyle sonuçlanan olayları ve hükümetin tavrını protesto etmek için sokaklara çıktılar.

Hacı Bektaşi veli Anadolu kültür vâkıfı Datça şube başkanı Murat Yıldırım'ın dat katıldığı, Alevi Örgütleri ve Alevi dernekleri Okmeydanı'nda yaşanan olaylarda Uğur Kurt’un başından vurularak öldürülmesini protesto etmek amacıyla yürüyüş düzenledi. Şişli Camii önünde toplanan vatandaşlar, yoğun yağmura rağmen Halaskargazi Caddesi üzerinden Pangaltı’ya doğru yürüdüler.


Aleviler, İstanbul Okmeydanı’nda cenaze için cemevinde bulunduğu sırada vurularak öldürülen Uğur Kurt’un anısına meydanlara indi. Başta İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa olmak üzere pek çok ilde Alevi Dernekleri’nin çağrısıyla ‘Yeter Artık’ başlığı altında eylemler düzenlendi.

Mezhepçi söylemler protesto edilirken, yapılan ortak açıklamada ise “Gezi başkaldırı sürecinde kaybettiğimiz canların tümünün Alevi olması tesadüf olamaz” denildi. Ankara’daki eylemin adresi Kızılay Meydanı oldu. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin öncülüğünde toplanan vatandaşlar, sık sık “Katil devlet hesap verecek”, “Katilden hesabı Pir Sultan’lar soracak”, “Hepimiz Aleviyiz öldürmekle bitmeyiz”, “Kahrolsun faşist diktatörlük”, “Katil polis hesap verecek” sloganları attı. Dövizlerde ise ‘Uğur Kurt ölümsüzdür, Tayyip’se ölümlüdür’, ‘Kaza değil, iş cinayeti’, ‘Zulmün olduğu yerde isyan haktır’ sözleri öne çıktı. Açıklamanın ardından göstericiler, 10 dakikalık oturma eylemi yaparak dağıldı.

YETER ARTIK

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Müslüm Doğan, CHP’li ve HDP’li milletvekillerinin de bulunduğu eylemde, derneklerin ortak imza attığı açıklamayı okudu. ‘Yeter Artık’ başlıklı açıklamada şöyle denildi: “Başbakan’ın Alevilere yönelik şiddet söylemine yeter artık. Devlet terörüne yeter artık. İnancımıza yapılan saldırıya yeter artık. Soma’da yaşamlarını kaybeden insanlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Hükümetin ölümler üzerinden ayrımcı politikalarına yeter artık. Adaletsizliği ve vicdansızlığa karşı yeter artık diyen sesler yükselmeye başladı. Bu ses Köln’den yükseldi. Yüzbinler Başbakan’a ‘Sen demokrat değilsin’ diye haykırdı. Bir başka ses Fransa’nın Cannes şehrinde yükseldi. O tek kişiydi. Ama milyonların, bizlerin yüreğine su serpti. Cannes’daki en büyük ödülü, Gezi direnişi sürecinde öldürülen gençlere ve Soma’da yitirdiğimiz canlara adayan yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ı selamlıyoruz. İbadethanemize yapılan polis saldırısı kabul edilemez.” İstanbul’da ise yüzlerce kişi Şişli’de toplandı, bastıran yağmura rağmen “Katil devlet hesap verecek” sloganlarıyla Pangaltı’na kadar yürüdü.

İKTİDAR BÖLÜCÜ

Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Doğan Demir, “Mevcut iktidar cinayet işliyor. Bölücülük yapıyor, ayrımcılık yapıyor, çatışma istiyor. İktidarı uyarıyoruz. Elinizi Alevilerin üzerinden çekin” dedi. Taşınan pankart ve dövizlerde ise ‘Aleviyiz, haklıyız, kazanacağız’, ‘Katil polis hesap verecek’, ‘Uğur Kurt ölümsüzdür’ ve ‘Aç kal alçalma’ yazıları yer aldı.


HACI BEKTAŞI VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI
DATÇA ŞUBESİ BASIN AÇIKLAMASI

Son yıllarda şiddeti giderek artan nefret söylemleri ile ülke biz Aleviler için yaşanmaz bir hal aldı. İnançlarımızın aşağılanıp, kültürümüzün yok sayıldığı; eğitim sitemi ve mahalle baskısı ile asimile edilmeye çalışıldığımız yetmez gibi bu gün ülke yönetimini elinde bulunduran iktidarca hedef gösterilmekteyiz.

Haziran ayaklanması sırasında çıkan olaylarda can veren gençlerimizin failleri "tutukluluklarına gerek görmeyen" mahkemelerce ellerini kollarını sallayarak aramızda geziyorlar. Öte yandan başbakanın kahraman polisi!!? 14 yaşında bir çocuğumuzu Berkin Elvan'ı anmak için bir araya gelen; çoğu yine çocuk yaştaki göstericilerin arasında gerçek mermilerle dolu silahlarını ateşlemekte bir sakınca görmemiştir. Ve bu orantısız müdahaleyle o gün Cem evinde cenazeye katılan Uğur Kurt adlı kardeşimiz boynundan vurulmuştur. Uğur Kurt'un bedeni kanlar içinde yerde yatarken birde cemevi'ne biber gazları atılmıştır. Ama devletin Alevi'ye bakışında ki zorbalık, Alevi malına canına yaptığı saygısızlık bununla da kalmamış. Merhum Uğur Kurt'un Okmeydanı cem evinden cenazesi kaldırılırken kanı daha yerdeyken aralarında milletvekillerinin ve kadınların, çocukların da bulunduğu cemaatin üzerine biber gazı sıkmakta da bir sakınca görmemiştir. Bu vahşettir, zulümdür.

Kamuoyuna sormak isteriz; Alevi nüfusun yoğunluklu olarak yaşadığı yerlerde bir savaş mı çıkmıştır.? -Ki polis gerçek mermiyle guruplara müdahale eder? Ümraniye yada Bağcılar gibi Akp seçmeni, Sünni halkın yoğunlukla bulunduğu semtlerde Rabia işaretleriyle eylem yapanlara polis neden aynı şekilde müdahale etmemiştir?

İktidar, dilinden düşürmediği nefret söylemlerinden, aşağılayıcı ifadelerinden derhal vazgeçmelidir. Biz tüm ötekileştirmelere, atılan tüm iftiralara karşın bu topraklarda kardeşçe yaşamak derdindeyiz. "Ateist Alevi", "Cümbüş evi" söylemleri ile Türkiye'yi Alevi inancı ve Alevi değerlerine saldırarak gerenlerin tek amacı kan dökmek, ülkeyi bölmek ve kendi arzu ettikleri biçimde şekillendirmektir. Üstelik en acı ve korkutucu olanı bu konuşmaların başbakanlık düzeyinde dile getirmesidir.

Bizim devletten beklentimiz bu ve benzeri provakatif söylemlerde bulunanların, insanlarımızın kanını dökenlerin, cezalandırılmalarıdır. Aksi taktirde dün Sivas da Maraş da onar onar yüzer yüzer gerçekleşen Alevi katliamlarını zaman aşımlarıyla meşrulaştırılması yetmez gibi; bu gün sokakta birer birer öldürülüşümüzü onayladıklarını yönünde bir inanç oluşacaktır.

Biz, yapılan bu haddi aşan zulmün hukuk nezdinde cezalandırılmasını istemekteyiz. Her ne kadar İslam dini bizlere kıssası hak olarak tebliğ etse de, Alevi kurumları ve Aleviler olarak adalete olan inancımızı korumaktayız...

Son olarak bilinmesini isteriz ki, biz Alevilerin fıtratında hoşgörü vardır, sevgi vardır, canı candan ayırmamak vardır. Tüm yaşananlara karşı biz bu topraklarda dün de vardık yarında olacağız. Kardeşlik söylemlerinin sözde kalmadığını görmek arzusundayız...

Pir Sultan'ın dediği gibi;

Gelin canlar bir olalım
Münkire kılıç çalalım
Hüseyn'in kanın alalım
Tevekkeltü taalallah

Özü öze bağlayalım
Sular gibi çağlayalım
Bir yürüyüş eyleyelim
Tevekkeltü taalallah

Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür vakfı Datça şubesi Başkanı
Murat YILDIRIM


RESİM GALERİSİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder