3 Eylül 2014 Çarşamba

Sivas Katliamı 21.Yılında Datça'da Anıldı.

MADIMAK KATLİAMI DATÇA'DA ANILDI.

(Resmi Büyük Görmek için Lütfen Resimin Üzerine Tıklayınız.)
(Video Görüntü için Tıklayınız.)

SİVAS KATLİAMI 21. YILINDA DATÇA'DA ANILDI.

21 yıl önce, 2 Temmuz 93 te Sivas'ta Madımak otelinin yakılması sonucu diri diri yakılan canlarımızı Datça'da, Hacı Bektas Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Datça Şubesi'nin birlikte gerçekleştirdiği yürüyüş ve basın açıklamasıyla Cumhuriyet meydanında anıldı.

(Resmi Büyük Görmek için Lütfen Resimin Üzerine Tıklayınız.)
Datça Belediye Başkanı Şener Tokcan ve Meclis üyeleri, Chp Datça ilçe örgütü, Datça Kent Konseyi, Eğitim Sen Datça Şubesi, İsçi Partisi Datça örgütü ve bir çok sivil toplum örgütü de yürüyüş ve basın açıklamasına katılmışlardır.

(Resmi Büyük Görmek için Lütfen Resimin Üzerine Tıklayınız.)
2 TEMMUZ UNUTTURULMAYACAK

PROGRAM SUNUMU:

1- Demokrasi, Devrim ve Vatan şehitlerimiz adına 1 dk.SAYGI DURUŞU
2- İSTİKLAL MARŞI


Canlar, yoldaşlar…
2 Temmuz 1993 tarihinde 33 insanımızın, tempolu alkışlar ve sevinç naraları eşliğinde ateşe verilerek öldürüldüğü Madımak katliamının üzerinden 21 yıl geçti. Bugün Irak’ta, Suriye’de kafa kesen, ciğer söküp yiyen selefi grupların benzerlerinin ‘Yak ulan yak, cehennem ateşi’ diyerek katliamı seyretmelerini bizler unutmadık.

İnsanlık tarihine bu olayla utanç sayfalarından birini ekleyen Türkiye, ne yazık ki Madımak katliamıyla yüzleşmedi, arkasındaki karanlığı aydınlatamadı, katliamın siyasi sorumluları, organizatörleri adaletin karşısına çıkarılmadı.

İnsanlarımızı diri diri yakan El Kaide, El Nusra, Hizbullah, Işid uzantıları güruhun en etkili olanlarından Cafer Erçakmak bir türlü yakalanamamış, ancak bu şahıs öldüğünde evinin Emniyet Müdürlüğüne iki yüz metre mesafede olduğu tespit edilmiştir.

Bu güruhun savunmasını yapan avukatlar o tarihten bugüne bakan, milletvekili, belediye başkanları ve adayları, il ilçe başkanları ve adayları, Anayasa Mahkemesi üyeleri ve bilumum bürokrat yapılarak adeta sırtları sıvazlanmış ve daha sonra olabilecek katliamlara cevaz verilmiştir.

Tıpkı, Dersim 38’le yüzleşilemediği gibi… 1 Mayıs, Çorum, Maraş, Gazi katliamının aydınlatılamadığı gibi… Roboski’de Kürtlerin üzerine bomba yağdıran emri verenin açığa çıkarılmaması gibi… Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden gençlerimizin katillerinin yargı karşısına çıkarılmaması gibi…

Dersim’in kayıp kızlarının yaşadığı acılardan da, Kızıltepe’de 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın öldürülmesinden de 12 yaşındaki Koray Kaya’nın Madımak’ta ateşe verilmesinden de 14 yaşındaki Berkin’in öldürülmesinden de sorumlu olan devlet zihniyeti, aynı zihniyettir.

“Bir futbol karşılaşmasında da bu kadar ölü olur” diyen Mesut Yılmaz’la Madımak davasının firari sanıklarıyla ilgili verilen zamanaşımı kararını “Hayırlı, uğurlu olsun” şeklinde değerlendiren, Sivas katillerinin adını Madımak Oteli’ndeki anı panosuna yazdırarak acılarımızla adeta dalga geçen, katliamı unutturmak için “Madımak” adını kaldırıp “İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi” şeklinde tabela astıran Recep Tayyip Erdoğan arasında nasıl bir fark vardır ki…

Bu devlet, farklı uluslardan ve milliyetlerden ve de farklı inançlardan oluşan Anadolu halklarını Türk-İslam potasında eriterek kendisine makbul yurttaşlar yaratmak isterken Soma’da da yüzlerce işçinin ölümü karşısında ‘bu işin fıtratında var’ söylemiyle taşeronlaşlaşmanın, sömürünün, kapitalist vahşetin üzerini örtüyor. Yetmiyor, HES projeleriyle doğayı yok ediyor, su kaynaklarını sermayeye peşkeş çekiyor, kentsel dönüşüm projeleriyle milyonları yoksullaştırırken, iktidar destekli rant şebekelerini bir ahtapota dönüştürüyor. Neoliberal politikalarla gerici, ırkçı, şoven politikalar atbaşı gidiyor. Ne yazık ki Türkiye’de devlet, tarihsel bir süreklilik içinde farklı etnik ve inanca sahip yurttaşlarının temel hak ve özgürlüklerini kullandırmayan bir geleneğe sahip. Anadolu’nun kadim kültürel, etnik ve inançsal zenginlikleri yok ediliyor.

Artık Hrant Dink yok… Süryaniler, Yezidiler yok… Yorgo, çoktan gitti… Rozerin, kimliğini talep ediyor…Hüseyin, acısını dindirmek istiyor. Bizler, kimsenin dilinden, dininden, mezhebinden, cinsiyetinden dolayı aşağılanmadığı, ayrımcılığa uğramadığı, emek sömürüsünün yapılmadığı, sağlık ve eğitim gibi en temel insan haklarının piyasalaştırılmadığı, barışa ve halkların kardeşliğine gölge düşüren, daha güzel bir gelecek inşası önündeki engel zihniyet ve devlet politikalarının son bulmasına yönelik mücadele verirken, vahşi kapitalizmin, halkları birbirine düşman eden emperyalizmin yarattığı karanlığın daha da kesifleştiğine tanıklık ediyoruz.

Çağdaş, bilimsel, laik bir eğitim yok artık… Eğitimde 4+4+4 düzenlemesiyle çocuk gelinler ve çocuk işçiler yaratılmak isteniyor.

Ortaçağ dönemlerine özgü mezhep çatışmaları kapımızda. Ne yazık ki AKP iktidarıyla birlikte Türkiye, Ortadoğu bataklığının parçası oldu. Mezhep eksenli iç ve dış politika sonucu Türkiye’nin Suriye’de, Irak’ta lojistik destek verdiği IŞİD, Nusra, El Kaide gibi cihatçı örgütler, toplumsal barış ve güvenliğimizi tehdit ediyor. Alevilere karşı uygulanan sosyal, kültürel, ekonomik kuşatma daha sistematikleşti.

Bizzat başbakan kalabalıkların önünde huşu içinde Aleviliği, Alevileri yuhalatıyor, nefret söylemiyle Alevileri hedef haline getiriyor, fişliyor.

Yeni Osmanlıcı bir tahayyülle Ortadoğu’nun hamisi, Türkiye’nin halifesi, padişahı, Osmanlı’nın Yavuz Sultan Selimi olmak isteyen Erdoğan, teokratik bir devlete geçiş hamleleri yaparken, Anayasanın güçler ayrılığı ilkesini fiili olarak ortadan kaldırırken, laikliğin artık lafzına bile dayanamazken bizler inadına bu coğrafyada, kadim inançların, dillerin ve dinlerin her birinin kardeşçe bir arada yaşamasından, haklarının anayasal güvenceye kavuşturulmasından yanayız.

Farklı uluslardan ve milliyetlerden, farklı inançlardan oluşan halklarımız kardeşçe barış içerisinde bir arada yaşamaya inadına devam edeceklerdir.

Gerçekten laik, evrensel insan hak ve özgürlüklerinin güvencede olduğu, hiç kimsenin kaygı duymadığı bir ülkeyi mutlaka inşa etmeliyiz.

Türkülerimiz kardeşçe söylenmeli, derelerimiz özgürce akmalı ve herkes özgür olmalı.

O halde yitirdiğimiz tüm canlarımızı unutmadığımızı göstermek için, bugün Irak’ta Suriye’de görülmedik bir barbarlık ve vahşet sergileyen selefi grupların ülkemize yönelen tehdidini bertaraf etmek için 2 Temmuz’da Sivas’ta Madımak Oteli önünde buluşmalıyız.

Değerli dostlar, 2 Temmuz insanın, insanlığın vicdanıdır. İnsanlığınızla, vicdanlarınızla CAN olup acılarımızı paylaştığınız için Datça Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi olarak TÜM İNSANLIK ADINA hepinize teşekkür ediyoruz.

Ayrıca Yürüyüş ve Basın Açıklaması etkinliğimizin tanziminde ve gerçekleştirilmesinde katkı sunan başta Belediyemiz olmak üzere,

-CHP Datça İlçe Örgütü ve Başkanına,
-Tüketici Hakları Derneği ve yöneticilerine,
-Eğitim-Sen Datça Şubesi ve yöneticilerine
-Eğitim -İş Datça Şubesi ve yöneticilerine
-KİGDER yöneticilerine,
-Ve etkinliğimizin Tertip Komitesini oluşturan dostlara huzurlarınızda şükranlarımızı sunuyoruz.

Datça Hacı Bektas Veli Anadolu Kultur Vakfi ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Datça Şubesi Yönetimi


(Resmi Büyük Görmek için Lütfen Resimin Üzerine Tıklayınız.)
SLOGANLAR

*“Cehennem boş, çünkü bütün şeytanlar burada.” (W. Shakespeare)
“KİNDAR NESİL YETİŞTİRİRSENİZ TABİİ ÇOCUKLAR KATİL OLURLAR”

MADIMAK KATLİAMI DAVASINDA ZAMANAŞIMINI KABUL ETMİYORUZ.

2 TEMMUZ İNSANLIĞIN VİCDANIDIR. VİCDANINI DİNLE

ÇOCUKLARI DEĞİL, KARANLIĞI HAPSEDİN

MADIMAK UTANÇ MÜZESİ OLSUN

YÜREĞİMİZDEKİ YANGIN DEVAM EDİYOR

MADIMAK İNSANLIK SUÇUDUR

UNUTMADIK...UNUTTURMAYACAĞIZ

KATİLLER BİR GÜN HESAP VERECEK

YAKANLARI AFFETMİYORUZ..AKLAYANLARI DA...


YARIMADNIN SESİ GAZETESİ HABERİ:

http://www.yarimadaninsesi.com/haberdetay.asp?ID=2907

MADIMAK'TA ÖLENLER DATÇA'DA ANILDI

Sivas'ta 2 Temmuz 1993 tarihinde, Pir Sultan Abdal Kültür şenlikleri kapsamında kente gelen davetlilerin konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu hayatını kaybeden 37 kişi, Datça'da düzenlenen protesto yürüyüşünün ardından basın açıklaması ile anıldı.

Y.Sesi: Sivas'ta 2 Temmuz 1993 tarihinde, Pir Sultan Abdal Kültür şenlikleri kapsamında kente gelen davetlilerin konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu 37 kişinin öldüğü olayların 21'inci yıldönümünde Datça'da anma etkinliği düzenlendi. Sivas'ta hayatını kaybeden 37 aydın ve sanatçı, yürüyüş ve basın açıklaması ile anıldı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Datça Şubesi öncülüğünde Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Datça Şubesi işbirliğinde düzenlenen etkinliğe, Belediye Başkanı Şener Tokcan'ın yanı sıra CHP, İşçi Partisi, Kent Konseyi, Eğitim-sen, Eğitim-iş ve Kamu İdarelerini Geliştirme Derneği 'KİGDER' temsilcileri de katılarak destek verdi.
2 Temmuz Çarşamba günü Şenkaya Kavşağı'nda toplanan yaklaşık 300 kişi, saat 19.00'da Cumhuriyet Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Atatürk Caddesi üzerinden yapılan yürüyüş boyunca kalabalık, “Sivas'ın ışığı sönmeyecek”, “Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek”, 'Yaşasın halkların kardeşliği', 'Birleşe birleşe kazanacağız','Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz' sloganları attı.
Yürüyerek basın açıklamasının yapılacağı Cumhuriyet Meydanı'na gelen grup, burada demokrasi, devrim ve vatan şehitleri adına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı'nı okudu. Daha sonra olayda ölenlerin isimleri tek tek okunarak 'yoklama' yapıldı. Her bir isim okunduğunda gruptakiler 'Burada' diye karşılık verdi.

'MADIMAK'I UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ'
Ardından grup adına basın açıklamasını okuyan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Datça Şubesi yönetim kurulu üyesi Ali Ekber Bayar, Sivas olaylarının üzerinden 21 yıl geçtiğini anımsatarak, 'İnsanlık tarihine bu olayla utanç sayfalarından birini ekleyen Türkiye, ne yazık ki Madımak katliamıyla yüzleşemedi' dedi.
Sivas'ta gerçekleşen katliamı unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını ifade eden Bayar, ' Madımak katliamının üzerinden tam 21 yıl geçti. Bugün Irak'ta, Suriye'de kafa kesen, ciğer söküp yiyen selefi grupların benzerlerinin 'Yak ulan yak, cehennem ateşi' diyerek katliamı seyretmelerini bizler unutmadık. Türkiye, ne yazık ki Madımak katliamıyla yüzleşmedi, arkasındaki karanlığı aydınlatamadı. Katliamın siyasi sorumluları organizatörleri adaletin karşısına çıkarılmadı. Tıpkı Dersim 38'le yüzleşilemediği gibi… 1 Mayıs, Çorum, Maraş, Gazi katliamlarının aydınlatılmaması gibi… Tıpkı Roboski'de Kürtlerin üzerine bomba yağdırma emri verenin açığa çıkarılmaması gibi… Tıpkı Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden gençlerimizin katillerinin yargı karşısına çıkarılmaması gibi… Dersim'in kayıp kızlarının yaşadığı acılardan da, Kızıltepe'de 12 yaşındaki Uğur Kaymaz'ın öldürülmesinden de 12 yaşındaki Koray Kaya'nın Madımak'ta ateşe verilmesinden de 14 yaşındaki Berkin'in öldürülmesinden de sorumlu olan devlet, aynı devlettir' diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından bir süre daha sloganlar atan grup olaysız bir şekilde dağıldı.


DATÇA HABER COM HABERİ :

http://datca-haber.com/haber/madimakta-yasamini-yitirenler-datcada-anildi/193/

MADIMAK’TA YAŞAMINI YİTİRENLER DATÇA'DA ANILDI 21 yıl önce, Sivas'ta Madımak otelinin yakılması sonucu hayatını kaybedenler, Datça'da Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından düzenlenen programla anıldı.

MADIMAK’TA YAŞAMINI YİTİRENLER DATÇA'DA ANILDI

      Şenkaya Kavşağı’ndan başlayarak Cumhuriyet Meydanına kadar düzenlenen yürüyüşte, vatandaşların yanı sıra CHP, İP, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, KİGDER katılarak destek oldu.

      Programa katılan vatandaşların ellerinde tuttukları pankartlarda ‘Yakanları affetmiyoruz, Aklayanları da’, ’Madımak Utanç müzesi olmalıdır’ sözleriyle yürüyüş yapan grup ara ara  “Faşizme karşı omuz omuza”, “Gün gelecek katiller halka hesap verecek”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, diye sloganlar attı.

      Programa katılan grup Cumhuriyet Meydanında eylemlerine devam ederek, Madımak’ta meydana gelen olayda 33 kişinin anısına önce bir dakikalık saygı duruşu hemen ardından İstiklal Marşı okundu. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yöneticisi Ali Ekber Bayar tarafından Madımak’ta ölenlerin her birinin isimleri okunarak yoklama yapıldı.

      Madımak’ta meydana gelen olayda 33 kişinin, alkışlar ve sevinç naraları eşliğinde ateşe verilerek katledildiği hatırlatıldı.

       'UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ'

        Ülke ve insanlık tarihinin kara sayfasına eklenen Madımak katliamı ile Türkiye’nin yüzleşemediğine dikkat çekilen açıklamada, “Arkasındaki karanlık aydınlatılamadı. Katliamın siyasi sorumluları, organizatörleri adaletin karşısına çıkarılamadı” denildi.

        Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yöneticisi Ali Ekber Bayar’ın konuşması sık sık atılan sloganlarla kesilirken, Farklı inançlardan, farklı ulus ve milliyetlerden oluşan halkların bir arada kardeşçe barış içerisinde yaşamaya devam edeceklerinin vurgulandığı açıklamada, “Gerçekten laik, evrensel insan hak ve özgürlüklerinin güvencede olduğu, hiç kimsenin kaygı duymadığı bir ülkeyi mutlaka inşa etmeliyiz” dedi.

 


RESİM GALERİSİ

 * Foto Galeri ve Slayt İçin Tıklayınız! >>

(Resimleri Büyük Görmek için Lütfen Resimin Üzerine Tıklayınız.)








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder